

KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu: “Girişimcilik cesaret, kararlılık ve sürekli öğrenmeyi gerektiren bir yolculuk. Bu süreçte en önemli şeylerden biri değişime ayak uydurabilmek ve doğru destek mekanizmalarından faydalanmak.”
– Lonca Business Network Medya Platformu olarak, işletmelere yönelik destekleriyle Türkiye’de önemli bir konuma sahip olan KOSGEB’in Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. KOSGEB’in misyonu, vizyonu ve gelecek stratejileri hakkında bilgi alırken, Ahmet Serdar İbrahimcioğlu’nun liderliğindeki bu önemli kurumun girişimcilere ve KOBİ’lere sağladığı destekleri ve Türkiye ekonomisine olan katkılarını detaylandırdık. Kendisiyle gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, KOSGEB’in mevcut desteklerin üstüne katarak yeni yıl itibariyle devreye aldığı destekler ve iş dünyasına yönelik sunduğu fırsatlar hakkında önemli bilgiler edindik.
– Başkanım biz sizi iş insanlarının kurduğu derneklerde, ticaret ve sanayi odalarında, organize sanayi bölgelerinde, sanayi sitelerinde, sanayi kooperatiflerinde sıkça görüyor ve iş insanlarıyla kurduğunuz sıcak diyaloglara şahit oluyoruz.

– Başkanım, Türkiye’nin işletmelere destek sağlayan en önemli kamu kurumlarından biri olan KOSGEB’in Başkanlığını yapıyorsunuz. KOSGEB’de başkanlık görevinizi nasıl tanımlarsınız? Başkanlık vizyonunuzun KOSGEB’deki sirayeti nasıl oldu?
Vizyoner yerine misyoner ifadesini kullanırdım öncelikle. Misyonumuzu en iyi şekilde gerçekleştirmek için de Başkanlık görevimi üç temel yaklaşımla yürütüyorum: Etkin liderlik, transaksiyonel liderlik ve stratejik dönüşüm.
Etkin liderlik anlayışım, KOSGEB’in tüm süreçlerinde aktif ve sahada olmamı gerektiriyor. Türkiye’nin 81 ilinde işletmelerimize aynı destekleri sunuyoruz, ancak her bölgenin dinamikleri, ihtiyaçları ve iş yapma kültürü farklı. Bu yüzden göreve başlar başlamaz, “Madem KOSGEB 81 ilde var, o zaman ben de bu 81 ilin tamamını yerinde görmeliyim” dedim. 359 gün içinde tüm teşkilatımızı ziyaret ederek il müdürlüklerimizdeki ekiplerimizle toplantılar yaptım. Sadece kendi personelimizle değil, o şehirlerdeki ticaret ve sanayi odalarıyla, destek sağladığımız işletmelerle de bir araya geldim. Sahadaki gözlemlerim, stratejilerimizi daha gerçekçi ve etkin hale getirme konusunda bana önemli veriler sağladı.
İş süreçlerinin etkin yönetimini ve hedef odaklı aksiyon almayı esas alan transaksiyonel liderlik boyutuyla, KOSGEB’in mevcut destek mekanizmalarının sahadaki uygulanabilirliğini yakından takip ediyor, süreçlerin daha verimli ve sürdürülebilir hale gelmesi için aksiyon alıyoruz. KOBİ’lerimizin finansmana erişimini hızlandırmak, bürokrasiyi azaltmak ve erişilebilirlik imkânlarını geliştirmek için dijitalleşme adımları attık.
Diğer taraftan, KOSGEB’i geleceğe taşıyacak stratejiler geliştirmek ve kurumumuzu dönüştürücü bir aktör haline getirmek de sorumluluklarımız arasında. Girişimcilik ekosistemini güçlendirmek, sanayinin dijital dönüşümünü hızlandırmak ve yeşil dönüşümü teşvik etmek için stratejik destek modelleri üzerinde çalışıyoruz. Misyonumuzu en iyi şekilde gerçekleştirmek için ekip arkadaşlarımın da bu misyonu benimsemesi büyük önem taşıyor. Bu nedenle, sadece karar alıcı bir yönetici değil, ekibin her bir ferdini sürecin aktif bir parçası haline getiren bir liderlik anlayışını benimsiyorum. İl müdürlüklerimizle yaptığımız toplantılar, süreçlerin sahada nasıl işlediğini takip edebilmemi sağlarken, aynı zamanda çalışma arkadaşlarımın da bu misyonu sahiplenmesine katkıda bulunuyor.
KOSGEB sadece bir destek kurumu değil, aynı zamanda yönlendirici ve dönüştürücü bir aktör olmalı. Ben de bu anlayışla, işletmelerimizin geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemesi için stratejileri belirleme ve uygulama noktasında etkin rol oynamayı kendime görev edindim.
– Başkanım sizi tüm yönlerinizle okurlarımıza tanıtmak, anlatmak çok anlamlı oldu. Şimdi sıra size emanet edilen KOSGEB’i tanımaya bugüne kadar yaptıkları ile bundan sonra yapacaklarını anlatmaya geldi. Özellikle üreticimizin bu söyleşide birçok müjdeyi duyacağına inanıyorum.

– İsterseniz KOSGEB’in 2024-2028 stratejik planından başlayalım. Bu stratejik planda neler var, neleri takip etmeliyiz, nelere dikkat etmeliyiz? 4 yılı kapsayan bu stratejik plan ülkemize, ekonomimize, insanımıza, şirketlere neler kazandırması hedefleniyor? Bir de malumunuz 2025 yılı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından “Aile Yılı” olarak ilan edildi. Aile ekonomisine de katkısı yadsınamaz olan ve iş piyasasında çeşitliği artıran kadınlarımıza yönelik destekleriniz de var mı? KOSGEB’de kadın girişimcilerin oranı nedir?
KOSGEB olarak 2024-2028 Stratejik Planımızı, yalın, erişilebilir, dijital ve küresel bir kurum olma vizyonuyla şekillendirdik. Bu çerçevede, KOBİ’lerimizin büyümesini hızlandıracak ve onları küresel rekabette daha güçlü hale getirecek stratejik adımlar atıyoruz.
Öncelikle, yalınlaşma vizyonumuz doğrultusunda destek programlarımızı girişimcilik, ölçek büyütme, sürdürülebilirlik ve küresel rekabet olmak üzere dört başlık altında topladık. Böylece destek süreçlerimizi yalınlaştırarak işletmelerin doğru programlara daha hızlı erişmesini sağladık. Desteklerin yanı sıra başvuru süreçlerini ve mevzuatı da yalınlaştırılarak KOBİ’lerimizin zamandan tasarruf etmeleri ve süreçleri daha etkin yönetmelerini hedefledik.

Erişilebilirlik vizyonumuz doğrultusunda, KOBİ’lerin KOSGEB’e ulaşmasını beklemek yerine biz sahaya indik. Merkez ve taşra teşkilatındaki KOBİ uzmanlarımız her perşembe günü sahada işletmelerimizi ziyaret ederek destek programlarını anlatıyor, yol gösteriyor ve yeni stratejilerimizi paylaşıyor. 2024 yılında toplam 167 bin işletme ziyareti gerçekleştirdik.
Dijitalleşme stratejimiz kapsamında hem KOSGEB’in iç süreçlerini hem de KOBİ’lerimizin dijital altyapılarını güçlendirmeye yönelik çalışmalar yürütüyoruz. İş yapma kültürünü tamamen elektronik ortama taşıyarak, başvuru ve değerlendirme süreçlerini hızlandırdık. Aynı zamanda KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuklarını desteklemek için özel programlar oluşturduk.
Küreselleşme hedefimiz doğrultusunda, KOBİ’lerimizin sadece yerel pazarlarda değil, uluslararası arenada da daha güçlü olmaları için destek mekanizmalarımızı geliştirdik.
2024 yılında Girişimci Destek Programı üst limitini 375 bin TL’den 2 milyon TL’ye çıkardık. Bu desteğe başvuran kadın işletmecilerimize 150.000 TL kadar ek ödeme yapıyoruz. 2010 yılında günümüze kadar yürütülmekte olan girişimcilik destekleri kapsamında desteklenen girişimcilerin %36’sı kadındır. Ayrıca girişimcilik destekleri kapsamında destek tutarının %42’si kadın girişimcilerin kurduğu işletmelere sağlanmıştır. Girişimcilik eğitimi alanların da %45,4’ü kadındır. Stratejik Planımız doğrultusunda, girişimciliğin özel hedef gruplarında daha da yaygınlaştırılmasını amaçlıyoruz. 2024 yılında 8.250 kadın girişimcimizin işletme kurmasına destek verdik. Bu sayıyı her yıl artırmayı hedefliyoruz.

– KOSGEB’in Küresel Rekabetçilik Destek Programı ve Kapasite Geliştirme Destek Programı programları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
2024-2028 stratejilerinden bahsederken “küresel bir kurum olma” vizyonuna da değinmiştim. Küresel bir kurum olma vizyonuyla, ülkemize kazandırdığımız uluslararası fonlarla destek bütçemizi genişlettik. KOBİ’lerimizin küresel rekabet gücünü artırmak amacıyla hem finansal destek mekanizmalarımızı hem de yol gösterici çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle ikiz dönüşüm ekseninde, KOBİ’lerimizin dijitalleşme ve yeşil dönüşüm süreçlerine uyum sağlamalarını destekleyen programlarla onları geleceğe hazırlıyoruz.
Bu vizyonun somut örneklerinden biri olarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla ocak ayında lansmanını gerçekleştirdiğimiz Küresel Rekabetçilik Destek Programı ve Kapasite Geliştirme Destek Programı, KOSGEB’in yalın, dijital, erişilebilir ve küresel bir kurum olma vizyonunu sahaya yansıtan önemli adımlardır. Bu programlar, KOBİ’lerimizin yüksek katma değerli ürünler geliştirmelerine, uluslararası pazarda rekabet avantajı elde etmelerine ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamalarına destek olmayı amaçlıyor.
KOBİ’lerimizin sadece yerel pazarda güçlü olması yeterli değil; küresel dinamiklere uyum sağlamaları, uluslararası standartlarda üretim yapmaları ve dünya pazarlarına açılmaları gerekiyor. Küresel Rekabetçilik Destek Programı, bu dönüşümü hızlandırmak için tasarlandı. Program kapsamında; yenilikçi ürün geliştirme, tedarik zinciri verimliliği, uluslararası iş birlikleri ve ileri teknolojilerle üretim süreçlerinin optimizasyonu gibi kritik alanlarda destek sağlıyoruz.
Bu programdan kimler yararlanabilir? KOSGEB veri tabanına kayıtlı, orta-yüksek veya yüksek teknoloji alanında faaliyet gösteren, hızlı büyüyen ve ihracatını artıran işletmeler, Ar-Ge yatırımı yapan firmalar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın öncelikli ürün listesinde yer alan işletmeler bu destekten faydalanabiliyor. Ayrıca, TURCORN 100 Programı kapsamındaki işletmelerimiz de programın sunduğu avantajlardan yararlanabiliyor.
Programın finansal detaylarına baktığımızda, işletmelere sağlanan kredi desteğinin üst limiti 50 milyon TL, alt limiti ise 5 milyon TL olarak belirlendi. 24 aylık proje süresi ve azami 36 ay vade ile işletmelerimizin ihtiyaçlarına uygun esnek bir yapı sunuyoruz. Destek kapsamındaki giderleri bir paket gibi düşünebilirsiniz; personel giderlerinden makine ve teçhizata, yazılım yatırımlarından test ve analiz hizmetlerine, tasarım ve pazarlamadan eğitim ve danışmanlık hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede destek sağlıyoruz.
Bir diğer programımız Kapasite Geliştirme Destek Programı. Bu program, KOBİ’lerin ölçek büyütme yatırımlarını destekleyerek üretimden pazarlamaya, insan kaynağından belgelendirmeye kadar pek çok alanda ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. İşletmeler ölçeklerini büyüttükçe, birim maliyetlerini düşürme ve daha geniş pazarlara erişim sağlama fırsatına sahip oluyor. Ayrıca, büyük ölçekli işletmelerin tedarik zincirine daha aktif entegre olan KOBİ’ler, ekonomide değer üreten güçlü halkalar haline geliyor.
Bu programdan, özellikle imalat, telekomünikasyon, bilgisayar programlama, bilgi hizmetleri ve Ar-Ge faaliyetleri alanında faaliyet gösteren işletmeler yararlanabiliyor. Hızlı büyüme kriteri aransa da, KOSGEB veya TÜBİTAK destekli bir Ar-Ge projesini başarıyla tamamlamış olan işletmeler, Ar-Ge merkezi statüsüne sahip firmalar ve Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi’ne sahip şirketler bu şarttan muaf tutulabiliyor.
Finansal olarak baktığımızda, Kapasite Geliştirme Destek Programı kapsamında işletmelere sağlanan kredi desteğinin üst limiti 20 milyon TL, alt limiti ise 1 milyon TL. 24 aylık proje süresi ve azami 36 ay kredi vadesiyle sunuluyor. Ayrıca, kullandırılan kredilerin faiz ve kâr payı giderlerini işletmelerimiz için geri ödemesiz olarak karşılıyoruz. Bu destekte, belirlediğimiz tarihler arasında çağrıya çıkıyoruz. Bu yüzden KOBİ’lerimizi bu desteğin duyurularını takip etmeye davet ediyorum.
Destek kapsamında; personel, makine ve teçhizat yatırımları, yazılım harcamaları, eğitim ve danışmanlık hizmetleri, sınai mülkiyet hakları ve işletme sermayesi destekleri yer alıyor. KOBİ’lerimizin uluslararası pazarda daha güçlü bir konuma ulaşması, üretim kapasitelerini artırması ve finansal sürdürülebilirliklerini sağlamaları için bu program kritik bir rol oynayacak.
Biz KOSGEB olarak, KOBİ’lerimizin rekabet güçlerini artırmayı, onları daha dayanıklı ve sürdürülebilir kılmayı temel görevimiz olarak görüyoruz. Türkiye ekonomisinin büyümesi, KOBİ’lerimizin küresel pazardaki başarılarına bağlı. Her işletmemizin uluslararası arenada bir başarı hikayesi yazmasını istiyoruz. Bu doğrultuda, Küresel Rekabetçilik Destek Programı ve Kapasite Geliştirme Destek Programı ile KOBİ’lerimize eşlik etmeye, yollarını açmaya ve büyüme hedeflerinde yanlarında olmaya devam edeceğiz.

– KOSGEB olarak teknoloji ve dijitalleşme odaklı destekleriniz nelerdir?
Günümüzde küresel ekonomi büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm artık birbirinden ayrı düşünülemeyen iki temel unsur haline geldi. İşletmeler açısından bakıldığında, bu “ikiz dönüşüm” sürecini doğru yönetmek büyük fırsatlar sunuyor. Dijitalleşmeye yatırım yapan işletmeler, maliyetlerini düşürerek verimliliklerini artırabilir, uluslararası pazarda daha güçlü bir konuma gelebilir. Ancak bu dönüşüm süreci, planlama gerektiriyor; doğru finansman kaynaklarına ulaşmak, teknik bilgiye sahip olmak ve güvenilir rehberlik almak şart. İşte tam da burada KOSGEB devreye giriyor ve KOBİ’lerimize kapsamlı destek mekanizmaları sunuyor.
Öncelikle, KOBİ Dijital Dönüşüm Destek Programı ile işletmelerimizin dijital altyapılarını güçlendirmelerine yardımcı oluyoruz. TÜBİTAK TÜSSİDE iş birliğiyle geliştirilen Dijital Dönüşüm Değerlendirme Aracı sayesinde firmalar, dijital olgunluk seviyelerini analiz edebiliyor ve ihtiyaç duydukları yatırımları belirleyebiliyor. Bu doğrultuda, dijitalleşme projelerini hayata geçirmek isteyen KOBİ’lerimize 20 milyon TL’ye kadar destek sağlıyoruz. Ayrıca, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliğiyle 36 ay vadeli kredi imkanları sunarak dijitalleşme maliyetlerini hafifletiyoruz.
Bunun yanı sıra, YÖNDE Destek Programı ile KOBİ’lerimizin TÜBİTAK TÜSSİDE tarafından belgelendirilen uzmanlardan dijital dönüşüm danışmanlığı almasını destekliyoruz. Bu program, sadece dijitalleşme süreçlerini planlamalarına yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda karbon ayak izi, enerji verimliliği ve atık yönetimi gibi kritik göstergeleri de ölçerek sürdürülebilir büyümelerine katkı sağlıyor. Burada önemli bir noktaya da değinmek isterim: YÖNDE Programı, sadece kendi başına bir destek değil, diğer desteklerimizi de tamamlayan bir yapı sunuyor. Örneğin, Kapasite Geliştirme Destek Programı’ndan yararlanmak isteyen KOBİ’lerimizin yalın olgunluk değerlendirme analizi alması gerekiyor ve bu belgeyi YÖNDE desteğiyle temin edebiliyorlar. Yani YÖNDE, dijital dönüşümün yanı sıra KOBİ’lerimizin genel kapasite gelişimini de destekleyen kritik bir program.
Tabii ki KOSGEB olarak yalnızca finansal destek sağlamakla kalmıyor, girişimcilik ekosisteminin gelişmesine de katkı sağlayan stratejiler geliştiriyoruz. Bu kapsamda TEKMER’ler, teknoloji ve yenilik odaklı girişimciler için kritik bir rol oynuyor. TEKMER’leri sadece bir ofis imkânı sunan yapılar olarak düşünmemek gerekiyor; burası, girişimcilerin fikirlerini hayata geçirirken her aşamada destek alabilecekleri rehberlik ve danışmanlık mekanizmalarının bulunduğu merkezler.
2024-2028 Stratejik Planımız doğrultusunda TEKMER’lerin etki alanını genişletiyoruz. TEKMER Destek Programı kapsamında, bu merkezlere 6 milyon TL’ye kadar destek sağlayarak girişimcilere en uygun çalışma ortamını oluşturmayı hedefliyoruz. Bu destekle, mobilya, donanım, ortak makine-teçhizat ve yazılım giderleri, personel masrafları, eğitim ve danışmanlık hizmetleri gibi birçok kritik alanda destek sunuyoruz. Ayrıca, fiziksel alanlarını büyüterek kapasitelerini geliştirmek isteyen TEKMER’lerimize 4 milyon TL’ye kadar ek destek sağlıyoruz.
Kısacası, KOSGEB olarak KOBİ’lerimizin ve girişimcilerimizin teknoloji ve dijitalleşme süreçlerinde yalnızca maddi kaynak sunmakla kalmıyor, aynı zamanda onları doğru bilgiye, doğru iş birliklerine ve doğru stratejilere yönlendiren bir yol arkadaşı olmayı hedefliyoruz.
– Uluslararası işbirlikleriniz ve bu işbirliklerinin getirdiği başarılar hakkında bilgi verebilir misiniz?
KOSGEB olarak, KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artırmak, yeşil dönüşüm ve dijitalleşme süreçlerini hızlandırmak, afet sonrası yeniden ayağa kalkmalarını desteklemek adına uluslararası iş birliklerine büyük önem veriyoruz. Finansal kaynaklarımızı yalnızca Hazine’den sağlanan bütçeyle sınırlı tutmuyor, Avrupa Birliği, Dünya Bankası, Japon Uluslararası İş Birliği Ajansı (JICA) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi uluslararası finans kuruluşlarıyla ortak projeler yürütüyoruz. Bu sayede destek programlarımızın kapsamını genişleterek KOBİ’lerimizin küresel ekonomik dönüşüme uyum sağlamalarını hızlandırıyoruz.
Örneğin, Türkiye Yeşil Sanayi Destek Programı, Dünya Bankası iş birliğiyle yürütülerek KOBİ’lerin sürdürülebilir üretim süreçlerine geçişini teşvik ediyor. Benzer şekilde, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile hayata geçirilen KOBİ Dijital Dönüşüm Destek Programı, işletmelerin dijital altyapılarını güçlendirmelerine katkı sağlıyor. Öte yandan, Deprem Sonrası Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Canlanması Destek Programı, Dünya Bankası ve JICA tarafından sağlanan fonlarla devreye alındı ve afetlerden etkilenen işletmelerin hızla ayağa kalkmasına yönelik can suyu etkisi oluşturan destekler sunduk.
Bunun yanı sıra, Avrupa Birliği ve BMZ (Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı) gibi kuruluşlardan da hibe fonlar temin ediyoruz.
Küresel ölçekte yürüttüğümüz bu projeler, KOSGEB’in yalnızca ulusal değil, uluslararası düzeyde de KOBİ’lere stratejik destek sağlayan bir yapı haline gelmesini sağlıyor. İşletmelerimizin büyüme yolculuğunu daha dirençli, yenilikçi ve rekabetçi kılmak için bu tür iş birliklerini önümüzdeki dönemde daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.
– İstihdam Koruma Destek Programı hakkında bilgi verebilir misiniz?
KOSGEB olarak KOBİ’lerimizin iş gücünü koruyabilmesi için yeni bir destek programını hayata geçirdik. İstihdam Koruma Destek Programı, özellikle emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin mevcut çalışanlarını istihdam etmeye devam etmelerini teşvik eden bir program. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır’ın duyurusuyla başlatılan bu programda, işletmelerimize çalışan başına aylık 2.500 TL geri ödemesiz destek sağlıyoruz. Sağlanan destek, işletmelerimizin vergi dairesi ve SGK prim borçlarıyla mahsuplaşarak mali yüklerini hafifletecek şekilde uygulanacaktır.
Bu destekten tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya imalatı sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’ler yararlanabilecek. Programımızın amacı, bu sektörlerdeki işletmelerin mevcut çalışanlarını koruyarak üretim süreçlerini sürdürülebilir hale getirmelerine katkı sunmak.
Başvuru sürecine gelirsek, 31 Mart 2025 tarihine kadar KOSGEB’in resmi internet sitesi üzerinden başvuruları alacağız. Bu süreçte işletmelerimizin belirlenen sektörlerde faaliyet göstermesi ve 2024 yılının son üç ayındaki aylık istihdam ortalamasını 2025’te de korumaları gerekiyor.
– Başkanım, yıllardır girişimci ekosistemi içindesiniz. Girişimcilere ve KOBİ’lere yönelik bir usta gözüyle, vereceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Girişimcilik cesaret, kararlılık ve sürekli öğrenmeyi gerektiren bir yolculuk. Bu süreçte en önemli şeylerden biri, değişime ayak uydurabilmek ve doğru destek mekanizmalarından faydalanmak. Özellikle günümüz dünyasında, teknolojik dönüşüm ve sürdürülebilir üretim ve birlikte büyümek için birleşme gibi konular her işletmenin gündeminde olmalı.
Başarılı girişimciler ve KOBİ’ler, sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket edenlerdir. Yenilikçi olmak, pazarın dinamiklerini iyi analiz etmek ve müşteri beklentilerini anlamak bu süreçte büyük önem taşıyor. Aynı zamanda, bir işletmeyi büyütmenin sadece sermaye ile değil, doğru stratejilerle mümkün olduğunu unutmamak gerekiyor.
Elbette, yolun başındaki girişimciler ve büyümek isteyen KOBİ’ler için kaynaklara erişim büyük bir mesele. İşte tam da bu noktada KOSGEB olarak biz, işletmelerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Fikirden ürüne, üretimden ihracata kadar sunduğumuz destekler girişimcilerimizin büyüme yolculuğuna katkı sağlıyor.
Tüm girişimci adaylarını ve KOBİ’lerimizi, işlerini daha ileri taşımak için KOSGEB’in sunduğu fırsatları yakından takip etmeye davet ediyorum. Doğru zamanda doğru destekleri kullanarak, Türkiye’nin üretim kapasitesine katkı sağlamalarını diliyorum.
– Ahmet Serdar İbrahimcioğlu ile gerçekleştirdiğimiz bu özel röportajda, KOSGEB’in geleceğe yönelik vizyonunu ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına sağladığı katkıları bir kez daha görme fırsatı bulduk. Girişimcilere ve KOBİ’lere sunduğu destekler, inovasyon projeleri ve uluslararası işbirlikleriyle KOSGEB, Türkiye’nin ekonomik büyümesinde kilit bir rol oynamaya devam ediyor. Sayın İbrahimcioğlu’na bizlerle paylaştığı değerli bilgiler için teşekkür ediyor, KOSGEB’in başarılarının devamını diliyoruz. Lonca Business Network olarak, iş dünyasına ilham veren bu tür röportajlarla sizleri buluşturmaya devam edeceğiz.
RÖPORTAJ
3 gün önceRÖPORTAJ
9 gün önceYAZARLARIMIZIN KALEMİNDEN
10 gün önceEKONOMİ
17 gün önceSİVİL TOPLUM KURULUŞU
14 Kasım 2025RÖPORTAJ
14 Kasım 2025YAZARLARIMIZIN KALEMİNDEN
14 Kasım 2025
1
Gebze Ticaret Odası Başkanı Abdurrahman Aslantaş; “Gebze’nin en büyük şansı Türkiye’ye ilk yabancı sermayenin ilçemizden girmiş olması. Yabancı sermaye, networklarıyla ve know-hows’ları ile Gebze’yi ticarette, sanayide, üretimde üst noktaya taşıdı.”
36264 kez okundu
2
Ayhan Sekmen: “Çok kâr etmeye değil, Müşterilerimizi memnun etmeye odaklıyız”
9221 kez okundu
3
İSİLKOOP Başkanı Fikret Şimşek: “Ülkemizin kalkınması için elimizden gelen her şeyi yapacağız”
8837 kez okundu
4
2025’te İşçi Personel Krizi Kapıda: Nedenleri ve Çözüm Önerileri
7591 kez okundu
5
Kâr Odaklı KOBİ’ler ve Stratejik Ekonomik Büyüme
6160 kez okundu