AVM, Sanayi, Ticaret, Konut Siteleri ve bu bağlamda birbiriyle Entegre Tesislerin Yönetimsel Analiz Raporlarını büyük emeklerle hazırlayıp sektörün istifadesine sunan Prof. Dr. Murat Kasımoğlu ve Zeynep Odabaşı Filiz / SMMM-MBA bu zor alandaki sorularımızı cevaplandırdı.
Eşref Küçükateş: Tesis yönetim sektörünün son yıllarda hem ülkemizde hem de dünyada oldukça önemli bir büyüme kaydettiğini gözlemliyoruz. Peki, rakamlar da bu gözlemimizi doğruluyor mu?
Murat Kasımoğlu: Evet, tesis yönetim sektörü global düzeyde önemli bir büyüklüğe sahiptir. Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde sektörün toplam büyüklüğü her ülke için 100 Milyar doların üzerindedir. Yüksek bir büyüme rasyosuna sahip olan sektör dijital ekonomide iş süreçlerinin yönetiminde de önemli bir destek hizmetleri rolü üstlenmektedir. Euromonitor verilerine göre sektör 2021 yılında Türkiye’de %23,5 büyüyerek ciro değeri açısından bölgesel olarak 13. sırada yer almaktadır. Sektör cirosunun 2021-2026’ya göre %0,5’lik bir CAGR ile büyüyeceği tahmin edilmektedir. Türkiye 5,5 milyar ABD doları ciro ile 2021’de Batı Avrupa pazarının toplamının %0,9’unu oluşturuyor. Sektörün kârlılığı artmaya devam ederken 2021 yılında cironun %33,1’i ile bölgesel olarak en yüksek seviyeye ulaştığını gözlemliyoruz. Sektörün maliyetleri, büyük ölçüde artan B2B maliyetleri nedeniyle 2021’de %22 artmış toplam şirket sayısı 2021’de 48.779’a yükselmiştir. B2B, 2021’de toplam talebin %92,6’sını temsil ettiğinden B2B harcamaları pazarın ana talebini yönlendiriyor.
Kaynak: Euromonitor, 2022.
Eşref Küçükateş: Peki Türkiye’deki sayısal veriler ve öngörüler nelerdir?
Murat Kasımoğlu: Türkiye’de sektörün büyümesi 2021 yılına göre hızlanmaya başladı. Türkiye’de sektörün 2026 yılında Batı Avrupa’da büyüklük sıralamasında 15. sırada yer alması beklenmektedir. Mutlak sektör ciro büyümesi açısından Türkiye’nin Batı Avrupa bölgesinde 18. sırada yer alması öngörülmektedir. Bu, tesis yönetim sektöründen B2B talep potansiyelinin diğer bölge ülkelerine kıyasla daha zayıf olmasına rağmen büyüme potansiyelinin ne denli büyük olduğunu göstermektedir. Özellikle Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya ile karşılaştırdığımızda sektörün gelişimine yönelik yüksek büyüme potansiyeli daha net bir şekilde görülecektir.
Eşref Küçükateş: Maliyetler açısından veriler ne söylüyor?
Murat Kasımoğlu: Türkiye’de sektör operasyon maliyetleri 2021’de %22 artmış toplam sektör operasyon harcamalarının %69,1’ini temsil eden B2B maliyetlerinden büyük ölçüde etkilenmiştir. Ayrıca, ofis idari ve diğer iş hizmetlerinde ortalama maaş 2021’de reel olarak artmış çalışan başına ciro, yıl boyunca %12,2’ye yükselmiştir. Sektör kârlılığı ise 2021’de artarak %33,1’e ulaşarak Batı Avrupa bölgesinde birinci sırada yer almaktadır.
Türkiye’de sektörün bölgedeki performansını değerlendirmek için kullanılan KPI’lar; CAGR, kârlılık, mutlak büyüme, mevcut büyüklük gibi kondisyonlardır. Bu kondisyonlar, ülkeleri bölgesel bağlamda sıralayarak ülkeye özgü fırsatları hızlı bir şekilde belirlemeye yardımcı olur. 2022-2026 dönemi verileri sektörel öngörüleri içermektedir. Bu çerçevede sektörün ciro büyüklüğünde Türkiye 2021’de 13. sırada yer almakta, gelecekteki mutlak sektör büyümesi 2021-2026 yılları arasında 18. sırada olması tahmin edilmektedir. Gelecekteki CAGR %2021-2026 yılları arasında 20. sıra, kârlılık düzeyi açısından da 2021 Batı Avrupa’da 1. sırada yer alması beklenmektedir. Bu da sektörün gelecek 10 yılda kateteceği önemli bir mesafenin varlığını göstermektedir.
Eşref Küçükateş: Dijitalleşmenin önemi nedir, dijitalleşme çerçevesinde tesis yönetim sektörünü nasıl değerlendirirsiniz?
Zeynep Odabaşı Filiz: Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm bir teknoloji olmaktan çıkmış yeni bir çağın temel paradigması olmuştur. Bu gelişmeyi doğru okuyamayanlar kendilerini güçlülerin insafına bırakmak zorunda kalacaktır. Örneğin Alman şirketleri için dijitalleşme teknolojik ve ticari bir süreç değil, aynı zamanda şirketlerin operasyon süreçlerinin daha geçirgen, yeni kalifikasyonlara açık, ileri eğitim faaliyetleri içeren bir süreçtir. Bu paradigma olumlu bir iş-yaşam dengesi için daha iyi seçenekler sunan, sosyal eşitsizliği azaltan, sosyal yenilikleri de içeren yapısal bir yeniden canlandırma sürecidir. Alman şirketleri Endüstri 4.0 ve dijitalleşme ile sadece yeni teknik seçenekler üretmeyi ve kullanmayı hedeflememiştir. Aynı zamanda kademeli olarak evrimsel değişikliklere dayanarak yıkıcı ABD modeline meydan okumaktadır. Veriler de gösteriyor ki neredeyse her sektör için hayati önem taşıyan dijitalleşme, tesis yönetim sektöründeki 50 bin Türk şirketi için de hayati öneme sahiptir. Bütüncül bir yönetim yaklaşımın temel çerçevesini oluşturan dijitalleşmeyi tesis yönetim sektörünün de önceliklemesi ve dönüşüme yatırım yapması gerekmektedir.
Eşref Küçükateş: Dijitalleşmenin odaklandığı alanlar nelerdir, örneğin emek piyasası için bir tehdit mi?
Zeynep Odabaşı Filiz: Endüstri 4.0 tartışması sadece bir rekabetçilik sorunu ve emeğin sonu değildir. Ekonomi ve toplum için dijitalleşmenin sonuçlarını kontrol etme sorunuyla teknolojik değişim, iş içeriği ve süreçleri için yeni şartlara, uygun niteliklere ve yeterliliklere sahip işgücü ile değişim ile ilgilidir. Bu nedenle, ülkeler dijitalleşmede verimlilik, rekabetçilik, istihdam, yeterlilik, hız, büyük veri ve veri güvenliği konularına odaklanmıştır. Bununla birlikte, dijitalleşmenin ülke ekonomileri için yıllık milyarlarca avroluk katma değer yaratması beklenmektedir.
Eşref Küçükateş: Toparlayacak olursak; şirketler dijitalleşme süreçlerini nasıl yönetmeli?
Zeynep Odabaşı Filiz: Sonuç olarak dünyada yaşanan radikal etkiler artık şirketlerin yeni normale göre yapılanmalarını zorunlu hale getirmiştir. Özellikle dijital doğumlu şirketler bu süreçleri sorunsuz hatta daha yüksek büyüme ve kâr oranları ile hayatlarını sürdürme şansına sahiptir. Şirketlerimizin ve yöneticilerinin ivedi olarak analiz yaparak şirketin dijital olgunluk seviyesini geliştirmeleri gerekmektedir. Zor piyasa koşulları altında yapısal ve dijital dönüşüm başlatmaları kısa-orta vadeli faaliyetlerini sürdürmeleri açısında büyük önem taşımaktadır. Eğer şirketler dijirati olamazlar yani dijital olgunluk seviyelerini yükseltemezler ise piyasada rekabet etme şansları tamamen ortadan kalkacaktır. Bu nedenle geleneksel yönetim anlayışına sahip bütün şirketlerin hem örgütsel yapılarını hızlı şekilde değiştirmeleri hem de dijital doğumlu şirketlere karşı güçlü reflekslere sahip olmaları için dönüşüm düğmesine acilen basmaları gerekiyor.
Prof. Dr. Murat Kasımoğlu
Zeynep Odabaşı Filiz / SMMM MBA
RÖPORTAJ
2 gün önceSİVİL TOPLUM KURULUŞU
29 gün önceŞİRKET HABERLERİ
06 Ekim 2024GENEL
06 Ekim 2024GENEL
06 Ekim 2024ŞİRKET HABERLERİ
06 Ekim 2024RÖPORTAJ
06 Ekim 2024