Diyanet İşleri Başkanlığı’nın girişimiyle 13-19 Mart tarihleri bundan böyle “ İyilik Haftası” olarak kutlanacak.
Amaç, iyilik konusunda farkındalık oluşturulması, iyilik hareketine kaynaklık eden İslam kültür ve medeniyetinin insanlara daha etkin tanıtılması.
Özelde toplumumuz, genelde insanlık için ele alınması önemli olan iyilik konusu kamuoyunun gündemine taşınmak istenmiş.
Hafta kapsamında, Kur’an ve Sünnet çerçevesinde iyiliğin, fert ve toplum hayatında daha fazla yer bulması için farkındalık oluşturulması; eğitimden kültüre, ticaretten ziraate, sportif faaliyetlerden sanatsal etkinliklere kadar iyilik hareketinin yaygınlaşmasına vesile olunması, birlik ve beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma duygularının yaygınlaşmasını sağlamaya yönelik dini duyarlılık ve birlikteliği canlı tutacak çalışmalar yapılması planlanmış.
Olumlu tarafı, gerekliydi. İyilik konusunun topluma hatırlatılması gerekiyordu.
Olumsuz tarafı, biz zaten iyilik üzere yoğrulmuş, hücrelerinde iyilik taşıyan bir toplumduk. Ne ara iyilik konusu hatırlanmak için haftaya ihtiyaç duyduk. Olumsuz dönüşümü nasıl kabullendik? Nasıl bu hale geldik herkesin bireysel ve toplumsal olarak düşünmesi gerek.
‘ÖZÜNÜZDE İYİLİK VAR MI?
İyilik “karşılık beklenilmeden yapılan yardım” demek. İçinde empati, dayanışma, nezâket, topluma hizmet vb. ve daha pek çok kavramı barındırıyor.
Toplumumuzda iyilik elbette var. Hala iyi insanlar, iyilik yapan insanlar var. Ama yetmez. Artmalı. Eskiden sıradan bir durum olan iyilik, herkesin kendini düşündüğü bir dönemde meziyet, yani özel bir durum oldu.
İyilik için illaki birine bir şey almak, para vermek de gerekmiyor.
Henüz 5-6 yaşlarında çocukken rahmetli anneannem, “yolda bir dal, taş, cam görürsen al. Başkalarına engel olmasın, ayağına takılmasın. Sen belki o yoldan bir daha geçmeyeceksin ama senden sonra geçenler zarar görmesinler” demişti. Hala bu öğüdü uygularım. Tanımadığın bir başkasına fayda sunmayı önemserim. Uzun yıllardır yazılarımla topluma faydalı olmaya çalışıyorum. Yazılarımın yayınlandığı yayınlar okuyucular elbet faydalanıyorlar. Kendimize maddi katkısı olmasa da birilerine fayda sunmuş olmayı önemsiyoruz.
Vatandaş sorumluluğu taşımak da iyiliktir ve iyilik halidir. Yola her türlü çöpü atmamak, şehri kirletmemek, kendisinden sonrakini düşünmek, sigara dumanının nereye, kime gittiğini düşünmek, fark etmek.
Birini dinlemek, sadece zaman ayırıp dinlemek bile önemlidir.
Birini yanlış yönlendirmektense “bilmiyorum” demek de iyiliktir. Günlük hayatta iyilik adına yapılabilecek o kadar çok şey var ki.
İyiliğin karşıtı olan kötülüğü sevmiyoruz. Malına hile ve zararlı madde karıştıran üretici, insana zararlı ilaç kullanan çiftçi, fahiş fiyata ürün satanlar, işini gereği gibi yapmayan kişilere, ortak yaşam alanlarını kirletenlere, bilerek insana ve doğaya zarar verenlere, kendi istekleri için insanların hayatlarıyla oynayanlara, hak yiyenlere, başkasının hakkını görmezden gelenlere, iyilikleri sömürü düzeyine getirenlere, zarar verenlere “kötü“ diyoruz. Kendi menfaatinden başka hiç kimseyi ve hiçbir şeyi düşünmeyen kötüdür.
Sorumluluk ve iyilik çizgileri birbiriyle yarışır ve felsefe de işin içinden çıkamaz.
Toplumda her birey iyilik duygu ve derecesini gözden geçirmeli. Ben kendi adıma bunu yapıyorum. Ülkemiz, yaşadığımız şehir, insanımız değerli. Unvan ve para topluma layık olmak için yeterli değil. İnsana dokunacak, insanı iyileştirecek başkasını sıkıntıdan kurtaracak küçük ya da büyük fark etmez ne gerekiyorsa yapmak gerek. Küçük dediğiniz bir iyiliğin çarpan etkisini bilemezsiniz.
İyilik haftasının adının “Sorumluluk ve İyilik Haftası” olmasını öneriyorum. İyilik de bir sorumluluktur.
“İyilikten maraz doğar” sözü de aklınıza gelmiş olabilir. Her şeyde olduğu gibi doz ve derece önemli. Zaman, zemin, imkânları, iyi niyeti kötüye kullananlar “hep bana, hep bana” diyerek vurdumduymaz davranan ve uyarıları anlamazlığa gelenler her zaman ne yazık ki var. Biz yine de iyilikten -kandırılmamaya dikkat ederek- şaşmayalım.
Sözün özü; Toplum olarak iyilik konusunda da fabrika ayarlarımıza dönmemiz gerek. Bir düşünün isterseniz. En son ne zaman iyilik yaptınız? İyilik herkese iyi gelir.
Not: Bu yazı yazarı tarafından organik zekâ ile yazılan özgün bir yazıdır.
Öğr. Gör. Tümay MERCAN
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım B./ Yönetim/İletişim Danışmanı tumaymercan@hotmail.com Twitter: @tumaymercan /Facebook: Tümay Mercan İnstagram: @mercantumayLinkedin: Tümay Mercan
YASAL UYARI: Yazarın yazısının kopyalanması yasaktır. Yazı, sadece www.loncahaber.com ’a link verilerek kullanılabilir. Alıntıda kaynak gösterilmelidir. Aksi takdirde kanuni işlem yapılacaktır.
GENEL
22 gün önceRÖPORTAJ
29 Nisan 2025RÖPORTAJ
29 Nisan 2025RÖPORTAJ
29 Nisan 2025SİVİL TOPLUM KURULUŞU
29 Nisan 2025SİVİL TOPLUM KURULUŞU
29 Nisan 2025SİVİL TOPLUM KURULUŞU
29 Nisan 2025