0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İTO 63. Enerji Komitesi ve Meclis Üyesi Ömer Ayberk Cengiz Sektörü ile ilgili gelişmeler ile yeni uygulamaya başlanan ücretlendirme modelleri ile Enerjide yaşanan sorun ve çözüm önerilerini İstanbul Ticaret odası Şubat ayı Meclis Toplantısında dile getirdi.

İTO MECLİS ÜYESİ ÖMER AYBERK CENGİZ’İN KONUŞMASININ TAM METNİ VE VİDEOSU;

Sayın Meclis Başkanım, Kıymetli Divan, Değerli YK. Başkanım ve Kıymetli Meclis Üyeleri. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Konuşmama başlamadan önce, hepimizi derinden üzen Gazze konusunda, birkaç kelam etmek istiyorum. Amerika Başkanı Trump’ın Gazze’ye yönelik sarf ettiği akıl almaz sözleri şiddetle kınıyor, bu toprakların Gazzelilere ait olduğunu ve hiçbir gücün onları vatanlarından edemeyeceğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Tarih, hak sahiplerine eninde sonunda hakkını teslim eder. Bunu Suriye’de yaşanan gelişmelerde de gördük. O toprakların gerçek sahipleri, yaşanan süreç sonunda rahat bir nefes aldı. Türkiye olarak Suriye’ye, şu anda yedi farklı noktadan günlük 210 MW elektrik ihraç ediyoruz ve bu rakamın 300 MW’a çıkarılması hedefleniyor. Önümüzdeki dönemde sadece Halep’e 500 MW’lık enerji ihracatı planlanıyor. Ayrıca Kilis üzerinden doğalgaz sevkiyatı sağlamak için bir boru hattı yatırımı da gündemde. Sınır komşularımızla gelişen iş birliğinin, iç piyasaya olumlu yansımalarını da hızlı bir şekilde hissetmeye başlıyoruz.

BİZLER DE MEVCUT DURUMU VE YENİ YATIRIMLARI MERCEK ALTINA ALDIK;

Ülkemiz üretimine baktığımız zaman Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) verilerine göre, 2025 Ocak ayı toplam elektrik üretimi 30.416.414,198 MWh oldu.

Yenilenebilir enerjinin payı %36,88’e yükselirken, güneş enerjisinin payı toplam üretimin %6,12’sini, rüzgâr enerjisinin payı ise %9,26’sını oluşturdu. Tabi bu verileri mevsimsel etkilerle değerlendirmek daha doğru olacaktır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlılığı ve Enerji Bakanlığımızın çalışmalarıyla, 33 bin megavatlık yenilenebilir elektrik kurulu gücünü, 2035’te 120 bin megavata çıkarmak için önemli adımlar atıldı.

Geçtiğimiz günlerde tamamlanan YEKA GES ve YEKA RES yarışmaları, bunun en somut örneklerinden biri oldu. Sadece 800 MW’lık YEKA GES ihalesiyle yılda 150 milyon dolarlık doğalgaz ithalatının önüne geçileceği öngörülüyor. 20 yıllık süreçte, bu rakam 3 milyar doların üzerinde bir tasarruf anlamına geliyor.

YEKA RES yarışmalarının sonuçlarıyla birlikte toplamda 8 milyar dolarlık bir ithalat engellenmiş olacak. Bu yatırımlar sayesinde 600 bin hanenin elektrik ihtiyacı karşılanacak. Üstelik devletin alım garantisinin 3,25 sent/dolar olarak belirlenmesi, bugünkü piyasa fiyatlarına kıyasla yarı yarıya avantajlı bir sonuç doğurdu. Bu projeler, ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyelinin büyüklüğünü ve sektörümüze duyulan güveni bir kez daha gözler önüne serdi.

ELEKTRİK SÜBVANSİYONLARININ KALDIRILMASI, GÜNDEMDEKİ ÖNEMLİ KONULARDAN BİRİ;

1 Şubat itibarıyla aylık 417 kWh tüketimi aşan aboneler sübvansiyon kapsamı dışında bırakıldı. Yıllık tüketimi 5 bin kWh’i aşan yaklaşık %3 abone, sübvansiyon desteğinden yararlanamayacak ve faturaları iki katına çıkacak. Bu düzenlemeyle çok tüketen daha fazla ödeyecek. Ancak devlet, temel ihtiyaçları sübvansiyon etmeye devam edecek. Örneğin, evinde aracını şarj eden bir kişinin elektriğine katkı sağlanmayacak. Dolayısıyla sübvansiyon daha adil bir sisteme dönüşmüş oldu. Sanayi tüketicileri ile kamu ve özel hizmetler sektörüne ait tüketiciler için de bu durum yıllık 15 bin kWh’lik limit belirlendi. Bu limitin üzerinde kalan yaklaşık 20 bin sanayi abonesi ve 565 bin kamu/özel tüketicisi de bu düzenlemeden etkilenecek.

Tüm bu değişiklikler devletin yaklaşık 30 milyar liralık bir tasarruf yapmasını sağlayacak. Sektör açısından bir diğer önemli gelişme, süper izin döneminin başlaması oldu. Geçtiğimiz yıl hayata geçirilen bu uygulama, yatırımcıların izin süreçlerini kısaltmayı hedefliyor. İlk aşamada, birçok yetkinin bakanlıktan valiliklere devredilmesi sağlandı. Lisanslı güneş enerjisi santralleri de bu kapsama alındı.

Daha önce bakanlık tarafından yürütülen irtifak hakları ve kullanma izni işlemleri artık tamamen valilik yetkisine devredildi. Özel yatırım projeleri de süper izin sürecine dâhil edildi. Sektör yatırımcıları olarak bu gelişmeden memnuniyet duyuyoruz. Ancak bu düzenlemeler kendi başına yeterli olmayacaktır. Özellikle güneş enerjisi yatırımlarında belediyelerin ve il özel idarelerinin daha anlayışlı bir tutum sergilemesi gerekmektedir.

Maalesef, belediyeler arasında bir standart bulunmadığı için yatırımcılar, çalıştıkları bölgeye bağlı olarak farklı maliyet ve zorluklarla karşılaşabiliyor. Bu noktada keyfi uygulamaların önüne geçmek için yerel yönetimlerin faaliyetlerinin denetim altına alınması büyük önem taşıyor.

Son olarak, Türkiye’nin en büyük projelerinden biri olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nden bahsetmek istiyorum. Firmamız olarak bu projenin bir parçası olmaktan hem gururlu hem de heyecanlıyız. Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu, Rusya’ya yönelik bu proje özelinde adaletsiz yaptırımlara rağmen inşaat sürecine hızla devam ediyor.

Bakanlığımızın ve Nükleer Düzenleme Kurumu’nun titizlikle yürüttüğü denetimlerle projenin güvenli bir şekilde ilerlemesi sağlanıyor. Kısa süre önce yaptığım saha ziyaretinde, bu devasa projenin geldiği noktayı bizzat gözlemleme şansım oldu. Yaklaşık 30 bin kişinin istihdam edildiği bu proje tamamlandığında, Türkiye’yi enerji alanında bir üst lige taşıyacak ve nükleer enerjiye sahip ülkeler arasına sokacaktır. Projede emeği geçen herkese, güvenlik personelinden sahadaki mühendislere kadar, ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bütün bu gelişmeler ışığında, İstanbul Ticaret Odası Enerji Komitesi üyeleri olarak hükümetimizin attığı adımlardan duyduğumuz memnuniyeti bir kez daha ifade etmek istiyorum. Özellikle yatırım süreçlerini hızlandıracak her türlü düzenlemeyi desteklediğimizi vurgulamak isterim. Türkiye enerjide bağımsız hale geldiğinde, ekonomimizin daha güçlü, sanayimizin daha rekabetçi olacağından hiç şüphemiz yoktur.

Bu inançla, ülkemizin geleceği için yatırımlarımızı durdurmadan, var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.