0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiler, sadece coğrafi yakınlıklarıyla değil, kültürel ve ticari bağlarının derinliğiyle de dikkat çekiyor. Bu bağlamda, Türk ve Rus iş dünyasını bir araya getirerek iki ülke arasındaki ticaret hacmini arttırmayı hedefleyen Rusya Türkiye İş Adamları Derneği (RUSİAD) Genel Başkanı Hacı Akdemir, önemli bir misyon üstleniyor. LONCA Business Network olarak kendisiyle gerçekleştirdiğimiz bu keyifli röportajda, derneğin kuruluş amacından bugüne kadar gerçekleştirdiği projelere ve geleceğe yönelik vizyonuna kadar birçok önemli konuya değindik. Hacı Akdemir’in bilgi birikimi ve deneyimlerinden ilham alarak, Türk ve Rus iş dünyasına dair çok daha fazlasını keşfedeceksiniz.

LONCA Business Network Medya Platformu olarak RUSİAD Genel Başkanı Hacı Akdemir ile birlikteyiz. Hacı Akdemir, Türkiye-Rusya iş adamlarını bir araya getirmeyi hedefleyen RUSİAD Derneği’nin başkanlığını başarıyla devam ettiriyor.

– Biz önce Hacı Akdemir kimdir? Onu tanıyalım. Ondan sonra da RUSİAD ile ilgili bilgileri kendisinden alalım. RUSİAD ne zaman kuruldu? Ne gibi faaliyetlerde bulundu şimdiye kadar?

– HACI AKDEMİR KİMDİR?

Hoş geldiniz, Eşref Bey. Ben Hacı Akdemir, doğma büyüme Adanalıyım. Aslen Diyarbakır Çermikliyim. Atalarımız ise Konya-Karaman’dan göç etmişler. Yavuz Sultan Selim, o dönemde açılan Hac yolunu korumak için güvendiği aileleri Adıyaman Gerger tarafına göndermiş. Bizim ailemiz de onlardan biriymiş.

1994 yılında ODTÜ İşletme Bölümü’nden mezun oldum. Üniversiteyi bitirir bitirmez ENKA Holding ile Rusya’ya gittim ve o günden beri 30 yıldır Rusya’dayım. Hâlâ kendimi ENKA ailesinin bir bireyi olarak görüyorum, çünkü ENKA gerçekten bir aile. Allah rahmet eylesin Şarık Tara, oğlu Sinan Tara, torunu Mehmet Tara… Türkiye’nin inşaat sektöründe markalaşmasında ve yurt dışında büyük işler başarmasında onların çok büyük emeği var.

RUSİAD’IN KURULUŞU VE MİSYONU

RUSİAD’ı, Rusya ve Türkiye arasındaki ticaret hacmini artırmak amacıyla üç yıl önce kurduk. Bu üç yıl içinde Rusya ve Türkiye’de çok önemli etkinliklere imza attık.

İki ülkenin devlet başkanlarının tarafından belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak için iş dünyasını bir araya getiren etkinlikler düzenledik. Türk iş insanlarının Rusya’da daha güçlü ve etkin olmasını sağlamak için çeşitli organizasyonlar yaptık.

Özellikle, Batılı şirketlerin Rusya pazarından çekilmesiyle birlikte Türk iş insanları için büyük fırsatlar doğdu. Bu süreçte, RUSİAD olarak üyelerimize rehberlik ederek, onları Rusya’daki iş dünyasıyla buluşturduk.

– Peki, RUSİAD tek başına mı hareket ediyor? Türkiye’den birlikte çalıştığınız dernekler, birlikte hareket ettiğiniz kurumlar var mı? RUSİAD Türkiye’deki iş adamlarıyla birlikte hareket edecek mi?

Tabii ki biz hem yurt içinde hem yurt dışında kendimize çok yakın gördüğümüz, enerjimiz uyuşan birtakım insanlarla, derneklerle, kurumlarla görüşüyoruz, iş birliği yapıyoruz.

Bunların en önemlisi, Rusya Müslüman İşadamları Birliği Başkanı Marat Kabayev, herkesin tanıdığı bir isim. Marat Kabayev ile çok yakından sık sık görüşüyoruz. Bir takım projelerin istişarelerini yapıyoruz. Tabi dernekler olarak MÜSİAD’ı ASKON’u söylemeden olmaz. MÜSİAD’la çok yakın ilişkiler içindeyiz. Bazı projeleri istişare ederek hayata geçirmeyi planlıyoruz. Aynı zamanda ASKON’la da yakından görüşüyoruz.

En önemlisi Rusya’da ve Türkiye’deki ticaret odası başkanlarıyla görüşüyoruz. Moskova Ticaret Odası Başkanı, St. Petersburg, Kazan, diğer şehirler, burada özellikle ticaret odası başkanları, dedim işte yarın Adana’ya gidiyoruz, Adana Ticaret Odası başkanıyla görüşüp onları, görüştüğümüz ticaret odası başkanlarını ve belediye başkanlarını, onların desteğiyle Rusya ve Türkiye’deki iş adamlarını B2B bazlı toplantılarla bir araya getirmeyi planlıyoruz. Geçmiş yıllarda Moskova’da, Soçi’de, Kuşadası’nda, Bodrum’da yaptığımız bir takım etkinlikler var.

Rusya-Türkiye forumları yaptık, iş adamlarını orada bir araya getirdik. Ve şu an Türkiye’de exclusive olarak anlaştığımız birtakım fabrikaların ürünlerini Rusya’daki süpermarketler zincirine sokmak için çalışmalarımız var.

– Az önce enerjimizin uyuştuğu derneklerle dediniz. Aslında Ruslarla Türklerin enerji uyumunda böyle bir sıcaklık var bunu neye dayandırıyorsunuz? Neden Türkler Rusları çok seviyor Ruslar Türkleri çok seviyor?

Eşref Bey çok güzel bir noktaya değindiniz bunu açmak gerekiyor biraz:

RUSYA’DA BÜYÜK BİR MÜSLÜMAN NÜFUSU VAR DESEM ABARTILI OLMAZ.

Bir kere bizim tarih kitaplarımızda Rusların bize çok yakın olduğunu bize çok benzediklerini anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Otuz yıldır Rusya’da yaşayan eşi Rus olan ve o Rus eşinden dört tane çocuğu olan bir baba olarak konuşuyorum bunu.

Biz Rusları gerçekten tanımıyoruz.

Rusya coğrafyasında o kadar çok Türk boyu var ki, yani isimlerini saysam bitirmekte zorlanırım.  O kadar çok Türk boyu var. Ve Müslüman topluluk olarak da çok büyük coğrafyaya yayılmışlar. Yani Rusya nüfusunda büyük bir Müslüman nüfus var desem abartılı olmaz, o kadar iddialı konuşuyorum.

Azımsanamayacak kadar bir Türk ve Müslüman nüfusu olan Rusya ile bu kadar güzel ilişkilerimizin olması, enerjimizin uyuşması da tesadüf değil. O yüzden Rusya-Türkiye yakınlaşması bana göre gereklidir. Ve biz bu iş birliğimizden Rusya-Türkiye koordinasyonuyla sadece Rusya-Türkiye arasındaki ticaret hacmini arttırmakla kalmayacağız. Aynı zamanda Afrika’da ve dünya coğrafyasında büyük işbirlikleri yapacağımızı düşünüyorum.

İş adamlarımızın çoğu Rusya’ya ön yargılarla geliyorlar. Hayran kalmış bir şekilde geri dönüyorlar. Ruslar da aynı şekilde buraya geldiğinde. Ruslar Türkiye’ye zaten bayılıyorlar. İklim olarak da Rusya çok sert bir iklime sahip. Türkiye’nin denizi, güneşi, tarihi, kültürünün onlara yakın olması onları cezbediyor. Genel olarak bizim kültürümüzü kendilerine çok yakın görüyorlar, bizi seviyorlar.
Ve istatistik olarak söylemek gerekirse %80 biz onlardan kız alıyoruz. %10-20 de kız veriyoruz.

RUSYA’YA YAPILAN YAPTIRIMLARDAN DOLAYI BATILI ŞİRKETLER RUSYA’YI TERK ETTİLER. TÜRK İŞ ADAMLARINA RUSYA’DA ÇOK BÜYÜK FIRSATLAR ÇIKTI.

Bu çok önemli ama Batı’nın ikiyüzlülüğünü görmeden, bunu söylemeden yapmak mümkün değil. Maalesef Rus iş adamlarına, Rus vatandaşlarına, Rus öğrencilere Batı yaptırım uyguladı ve onları üniversitelerinden kovdu. Üniversitelerine sokmadı. Ne kadar üzülerek söylüyorum bunu. Yani bir medeni Avrupa’ya bu yakışır mı? Yani medeniyim diyorsun ama yaptırım uyguluyorsun.

Yaptırım uyguluyorsan ülkeye uygula. O ülkenin vatandaşının ne suçu var?
Öğrencinin orada ne suçu var? Bırakın üniversiteyi Rusları; restoranlara, barlara, kafelere sokmadılar. Maalesef, üzülerek bunu söylüyorum.

İşte burada medeniyet dediğimiz zaman Türkiye’nin ne kadar medeni olduğunu, Rusların Batıdan daha medeni olduğunu söylememiz mümkün. Şunu üzülerek söyleyebilirim: Dünyanın çoğu ülkesinde ırkçılık vardır. Övünerek söylüyorum ki Türkiye’de yoktur.

– RUSİAD’ın bugüne kadar yaptığı etkinlikler ne gibi hizmetlerde bulundu ve bundan sonra yapmayı planladığı etkinlikler var mı? En son yaptığınız bir etkinlik veya en yakın zamanda yaptığınız bir etkinlikten de bahsederseniz sevinirim.

İKİ SENE ÖNCE BODRUM’DA İLK RUSYA TÜRKIYE İŞ FORUMU VE B2B TOPLANTILARINI ORGANİZE ETTİK.

RUSİAD’ı kurduktan sonra Ege Bölgesi’nden 40 kadar iş adamımızı Bodrum Ticaret Odası’nda bir araya getirdik. İki sene önce Bodrum’da ilk Rusya-Türkiye iş forumu ve B2B toplantılarını organize ettik.

Bambi Yatak’ın patronu Ali Çetmen ve Rusya-Türkiye İş Konseyi Başkanı milyarder iş adamı Ahmet Palankoyev de bu toplantılara katıldılar. Daha sonra iş adamlarımızı bu sefer Kuşadası Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde Kuşadası’nda bir araya getirdik.

Orada bir Rusya-Türkiye forumu düzenledik. Daha sonra Rusya’da Moskova Ticaret Odası’nda böyle bir etkinlik düzenledik. Rusya Ticaret ve Odalar Borsalar Birliği ile orada birkaç etkinliğe katıldık.

Soçi’de BRICS ülkelerinin tarım etkinliği vardı. O etkinliğe Rusya Federasyonu Uluslararası Ticaret Koordinasyon Merkezi, Türkiye’den bizi davet etti. RUSİAD olarak, Türkiye’yi temsil ettik. Ve orada BRİCS ülkeleriyle Rusya, Türkiye olarak neler yapabiliriz ve ticaret hacmini nasıl arttırabiliriz konulu 3-4 günlük bir program vardı, onlara katıldık.

En son katıldığımız programda Türkiye’den yaklaşık 45 iş adamını, Ticaret Bakanlığı’nın destekleriyle Rusya’da organize ettiğimiz dört günlük bir programa götürdük. Orada hem Unical Russia hem Unique Russia Fuarı, hem de merkezi Kızıl Meydan’ın hemen yanında üç tane firmamız bizzat o fuara katıldılar. Bunlardan bir tanesi Karaliçay, bir tanesi Ekoloji Market, öbürü de Tokana.

Kayseri firması dondurulmuş gıda üretiyor. Lahmacun, börek, katmer, kadayıf gibisinden 300’e yakın dondurulmuş ürünleri var. Ürünler çok beğenildi. Çayımızı çok beğendiler.

Mustafa Karali Bey biraz çılgın bir insan. Rizeliler onu çok iyi bilirler. Çekirdekten yetişme bir iş adamımız, Türkiye’nin gurur duyduğu bir iş adamımız. Karali’yi bir dünya markası yapacak bir potansiyeli var maşallah.

Zaten gittiğimiz her yerde kendisini baş tacı yaptılar. Hatta kendisine ”Tatar Baba” lakabını koydular.

Daha sonra da orada Avrasya’nın en büyük gıda fuarı vardı. Aynı tarihlerde iki fuar yaptık. Yani iş adamlarımız hem ilk fuara katıldılar hem öbürüne katılma şansı buldular. Gelen iş adamlarının içinde inşaat firmaları ve gıda firmaları ile birlikte tekstil firmaları vardı.

Birlikte B2B lere katıldık. İnşaat firmalarını Rusya-Türkiye İş Konseyi ile görüştürdüm. İnşaat projeleri vardı, onları konuştuk. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı bu geziyi %60 oranında destekledi.

Türkiye’de görüştüğümüz ticaret odalarıyla birlikte Ticaret Bakanlığı ile istişare ederek Rusya’daki hangi etkinlikleri hangi oranda destekleyeceklerinin istişaresini yaptık. Kazan’da 15-18 Mayıs’ta Uluslararası Halal Ekonomi Forumu var. Bir heyet olarak oraya da gideceğiz.

Rusya’daki en büyük marketler, süpermarketler zinciri X5 ile bağlantılar görüşüldü. Dolayısıyla Rusya pazarına girmek isteyen iş adamlarımızla oradaki B2B’lerde baya önemli görüşmeler organize ettik ve en son yaptığımız etkinlik Helal Expo Unique Russia 23 Ocak’ta başladı. 4-7 Şubat’ta da Prod (Gıda) Expo.

İlki 15-18 Mayıs Kazan’da, öbürü de 17-21 Haziran St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu olmak üzere, buralara da yapacağımız iş adamları heyeti gezisini Moskova Ticaret Odası ile birleştirmeyi planlıyoruz.

Mayıs ayında iş adamlarımızı 3-4 gün Kazan’a, 3-4 gün Moskova’ya götürüp Kazan ve Moskova Ticaret Odaları’nda B2B’ler düzenlemeyi planlıyoruz.

Aynısını 21 Haziran’da yapacağız. Biliyorsunuz 21 Haziran Kuzey Yarımküre’de en uzun gün, en kısa gece, Beyaz Geceler diye geçiyor.

İşte biz orada bir taşla iki kuş vuracağız. Hem ticari görüşmelerimizi yapacağız hem de 21 Haziran’da beyaz geceleri görmüş olacağız.

17-21 Haziran’da St. Petersburg’da 3-4 gün kalıp bir 2-3 günde Moskova’da kalıp Moskova Ticaret Odası ile toplantılar yapacağız. Moskova tarafı olmadan Rusya ile ilgili bir plan yapmak doğru değil. O yüzden her iki geziye de Moskova’yı da dahil edip ticaret odası başkanlarıyla iş adamlarımızı türlü türlü toplantılarda bir araya getirmeyi planlıyoruz inşallah.

– Peki, ticaret hacmimizi artırmak için yani bizim Rusya ile mevcut bir ticaretimiz var zaten. Devam ediyor. Birbirimizi seviyoruz. Birbirimize karşı bir pozitif yaklaşımımız var. Siz nasıl bir katkılarla, nasıl bir projelerle bu ticareti, hacmini artırmayı hedefliyorsunuz?

RUSYA İLE ARAMIZDAKİ TİCARET BİZİM ALEYHİMİZE, BUNU DENGELEMEMİZ GEREKIYOR

Şimdi bakın, yaklaşık istatistiksel rakamlara bakarsanız biz 30 milyar dolar civarında Rusya’dan gaz ve petrol alıyoruz. Ham madde alıyoruz ve yaptığımız müteahhitlik hizmetleri, ihracatımız, gıda, makine, her şey dâhil 5-6 milyar doları geçmiyor. Rusya ile bizim aleyhimize bir ticaret hacmi var. Bunu bir kere dengelememiz gerekiyor. Bunu katma değeri yüksek hizmet ve mallarımızla dengelememiz gerekiyor. Bu birincisiydi. İkincisi, Rusya-Türkiye arasındaki ticaret hacmini çok hızlı bir şekilde 4-5 sene içinde yıllık %15 olacak şekilde arttırarak 100 milyar  doları reel şekilde yakalayabiliriz. Bir kere bunu yapabilmemiz için STK’larla uyumlu çalışan özellikle de liyakatli insanların iş başında olması gerekiyor. Şöyle ki, bizim burada yapacağımız çalışmalar, Rusya Federasyonu Uluslararası Ticaret Koordinasyon Merkezi ile koordineli bir şekilde yürütülüyor. Onlar Çin ile ticaret hacmini 2-3 sene içinde 200 milyar dolara çıkardılar. Hindistan ile 2030 yılına kadar ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmak için stratejik yol haritası hazırladılar ve bu planları uyguluyorlar.

Rusya Federasyonu Uluslararası Ticaret Koordinasyon Merkezi, Türkiye ile ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmak için belli bir stratejiyi saptamaya, bizimle çalışmaya hazır.

Bizim yapmamız gereken iş MÜSİAD ile de DEİK ile de olabilir. Türkiye Rusya İş Konseyi Başkanı İzzet Bey var.

Rusya-Türkiye arasındaki ticaret hacmini artırmak istiyorsa, B2B ticaret odalarıyla birlikte, belediye başkanlarını da dâhil ederek B2B odaklı iş adamlarını bir araya getirmesi gerekiyor. Biz bunu yapıyoruz, bize destek versinler. Yani şu anda bu B2B görüşmeleri çok verimli geçiyor.

Cumhurbaşkanımız birtakım ülkelere giderken MÜSİAD gibi, RUSİAD gibi DEİK de olabilir bu derneklerle birlikte çalışılabilir. Bu başka bir dernek de olabilir. Onların desteğini alarak B2B odaklı toplantılar yapıyorlar. Bu işin içine ticaret ataşeleri de katılabilir.

Onların desteğiyle, hatta ticaret ataşelerimiz iş adamlarımızla aylık online görüşmelerini arttırırsa bu da bizim lehimize olur. Ticaret odaları, ticaret ataşeleri ayda bir kere bile olur bir saatini ayırsın iş adamlarıyla online görüşsün.

Bunların istişaresini yapacaklar, bu kadar. Fazla bir şey beklemiyoruz. Ticari ataşelere herkes ulaşamaz ama şu gün, şu saat online toplantı yapıyorum denirse herkes ticari ataşelere ulaşabilmiş olur.

Moskova Ticaret Başmüşavirimiz hanımefendi ile tanıştım çok yetenekli, bilgi birikimi yüksek bir hanım tespitleri, analizleri fazlasıyla doğru. Ondan daha fazla faydalanabileceğimizi düşünüyorum ki buna benzer online Zoom toplantıları yapılırsa o zaman onların düşüncelerinden, imkanlarından daha fazla istifade edeceğiz. Karşılıklı bir sinerjiyle daha iyi sonuçlara ulaşacağımızı düşünüyorum.

– Ben bir de bu söyleşide şu konuya da değinmek istiyorum: Biz hep ticaret konuşuyoruz, ihracat konuşuyoruz ama ticaret ve ihracat sonuçta bir kültür alışverişi sağlıyor. Yani bizim kültürümüz Rusya’ya ulaşıyor ya Rusya’nın kültürü Türkiye’ye geliyor. Siz bu kültür alışverişinde RUSİAD olarak bir rol oynuyor musunuz, oynayacak mısınız?

Biraz önce bahsettik o kadar Türk boyları var. Türkçe konuşan o kadar insan var ki şaşırıp kalırsınız. Tatarından, Sakasından, Çavuşlarından, Kafkasları saymıyorum onlar zaten hepsi Müslüman. Dolayısıyla biz bu kadar bize yakın bir ülke, bir komşu varken bizim İngilizceye, Fransızcaya, Almancaya verdiğimiz değerin daha fazlasını hak ettiklerini düşünüyorum. Rusça, Türkçe ve İngilizce konuşan çocukların sayısını artırmak için Rus-Türk Kolejleri ve bir tane üniversite kurmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu projemi nerede dillendirdiysem, hem Türkiye tarafında hem Rusya tarafında çok takdirle karşılandı.

BEN BURADA RUSYA’NIN REKLAMINI YAPMIYORUM. RUSYA’YA ÖN YARGILI GELEN İŞ ADAMLARIMIZ HAYRAN BİR ŞEKİLDE DÖNÜYORLAR.

Bir tane avukat arkadaşla sohbet ettim. Dedi ki Hacı Bey Amerika’ya gittik. Bize dediler ki akşam aman 5’ten 6’dan sonra sokağa çıkmayın çok tehlikeli. Rusya’ya gittim diyor. Moskova’ya, St. Petersburg’a, Kazan’a gittim diyor. Sabaha kadar dolaştık kimse bizi rahatsız etmedi, ne polis ne bir başkası.

Ben burada Rusya’nın reklamını yapmıyorum. İş adamlarımızı Rusya’ya davet ediyorum. Hem gelsinler bizim 30 yıllık Rusya tecrübemizden faydalanıp ürünlerini Rusya pazarına soksunlar. Onları B2B’lerde toptancılarla, süpermarket zincirleriyle tanıştıralım.


Hem de gelsinler onların kültürünü görsünler. Ruslar çok ilginç bir millet. Bugünü yaşarlar, bütün paralarını bugün harcarlar, hiç pazarlık yapmazlar. Güzel bir şekilde hayatlarını yaşamak istiyorlar. Kültür olarak bize çok benziyorlar.

– LONCA Business Network medya platformu olarak bu röportajımızı biliyorsunuz hem basılı dergimizde hem dijital dergimizde hem internet sitemizde hem de YouTube kanalımızda yayımlayacağız. Buradan son mesajlarınızı hem Rus iş adamlarına hem Türk iş adamlarına hem Rusça hem Türkçe olarak alabilir miyim?

Tamam, Rusya-Türkiye arasında bir iki tane önemli projemiz var. Onları anlatıp dediğiniz şekilde bitireyim inşallah.

Şimdi Rusya Federasyonu, Uluslararası Ticaret Koordinasyon Merkezi direkt Putin’e bağlı, yarı özel statüde bir devlet kurumu. Yani özel statüsü var, otonom bir kurum.

Bu insanlar beni Türkiye temsilcisi olarak seçtiler ve bana dediler ki: “Hacı biz senin Rusya-Türkiye Müteahhitler Birliği’ni kurmanı istiyoruz”

Sen 30 yıldır Rusya’da yaşıyorsun. İnşaat firmalarının patronlarının hepsini tanıyorsun. Biz Türkiye’den daha fazla inşaat firmasını burada görmek istiyoruz. Bu müteahhitler birliğini sen kur dediler.

Marat Bey de bu projemizi destekliyor. Rusya Federasyonu Uluslararası Ticaret Koordinasyon Merkezi de destekliyor.

Bunun yanında ikinci projemiz, National Coordination Center Ruslarla birlikte planladığımız Rusya-Türkiye Ticaret Odası’nın Moskova’da kurulması gerekiyor ki bu oda sayesinde Rusya-Türkiye arasındaki ticaret hacmini arttırabilelim.

Bu konuda Türkçe, eğer bir söz söylemem gerekirse, bütün Türk iş adamlarımızı Rusya’daki etkinliklerimize bekliyoruz. Bunu Rusça söyleyip, Rusya tarafını buraya davet etmemiz gerekirse:

Всех российский предпринимателей ждем в Турцию

Спасибо

Teşekkür ediyorum.

– LONCA Business Network’e ayırdığınız zaman için bize bu güzel sohbeti okurlarımızla buluşturma fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Ben teşekkür ediyorum. Rabbim hayırlara vesile etsin inşallah.

Hacı Akdemir’in liderliğinde, RUSİAD sadece ticaretin değil, aynı zamanda kültürel iş birliğinin de güçlendirilmesi için köprü olmaya devam ediyor. İki ülke arasında ekonomik bağları kuvvetlendirmenin ötesinde, kültür alışverişine de zemin hazırlayan bu girişimlerin, gelecek yıllarda daha büyük başarılara ulaşması dileğiyle… LONCA Business Network olarak, bu röportajımızda Hacı Akdemir’in paylaştığı önemli bilgilerle, Rusya ve Türkiye arasındaki ticaretin yeni bir boyuta taşınmasında katkıda bulunmayı umuyoruz. Katkıları ve zamanı için Hacı Akdemir’e teşekkür ederiz.

LONCA Business Network Medya Platformu olarak, iş dünyasına ilham veren bu tür röportajlarla sizleri buluşturmaya devam edeceğiz.