DOLAR 35,4431 0.27%
EURO 36,3540 -0.47%
ALTIN 3.064,191,06
BITCOIN %
İstanbul

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

vakıfkatılım
vakıfkatılım
reklam
İTO Başkanı Şekib Avdagiç; “Hedeflenen enflasyon’la beklentiler dengelenebilir”
1815 okunma

İTO Başkanı Şekib Avdagiç; “Hedeflenen enflasyon’la beklentiler dengelenebilir”

ABONE OL
20/12/2024 00:41
İTO Başkanı Şekib Avdagiç; “Hedeflenen enflasyon’la beklentiler dengelenebilir”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
vakıfkatılım
vakıfkatılım

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, asgari ücretin üretimin asli unsuru olduğunu belirterek, ücretin makul seviyede tutulmasının, çalışanlar ve işverenler için önemli olduğunu söyledi. Avdagiç, “Yeni ücretin, işsizlik maaşından SGK primlerine, kıdem tazminatından staj ücretlerine kadar bağlı olduğu pek çok kalem bulunuyor. Asgari ücretin C-Level pozisyon maaşlarına kadar etkisi oluyor” dedi.

kadimosgb

Asgari ücrette hedeflenen enflasyonun dikkate alınmasını vurgulayan Avdagiç, “Ücretlerde hedeflenen enflasyon göz önünde bulundurularak yapılacak artış, fiyatlama davranışlarındanbeklenti yönetimine ve talep dengesine kadarolumlu sonuçlar getirecek. Hem işçi hem de işveren taraflarının yıl boyu üzerinde mutabık kalacağı bir asgari ücret artış oranı belirlenmesi gerekiyor” diye konuştu.

Enflasyon, faiz ve kur dengesinin önemine dikkat çeken BaşkanŞekibAvdagiç, şöyle devam etti: “Aralık ayında faizin 250 baz puan düşeceğini öngörüyoruz. Döviz kurundaki 11 aylık artış yüzde 14-15 mertebesinde. Türkiye’deki ihracatçı arada yaklaşık 30 puanlık bir makasla karşı karşıya kaldı. Bu taşınabilir, sürdürülebilir ve devam edilebilir bir makas değil.”

İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın aralık ayı olağan Meclis Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, dünyadaki ve Türkiye’deki ekonomik ve siyasi gelişmelerle ilgili değerlendirmelerini paylaştı. İTO’nun 817 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük işveren örgütlerinden biri olduğunu belirten İTO Başkanı Avdagiç, asgari ücret görüşmelerini dikkatle takip ettiklerini kaydetti.

BİRÇOK KALEMİ ETKİLİYOR

Avdagiç, asgari ücretin üretimin asli unsuru olduğunu, dolayısıyla makul seviyede tutulmasının, çalışanlar ve işverenler için son derece önemli olduğunu söyledi.

Avdagiç, şöyle devam etti: “Bize göre asgari ücret sadece bir taban ücret belirleme meselesi değildir. İşsizlik maaşından SGK primlerine, kıdem tazminatından staj ücretlerine kadar bağlı olduğu pek çok kalem bulunuyor. Asgari ücretin C-Level pozisyon maaşlarına kadar etkisi oluyor. Bizim kanaatimiz, ücretlerde ‘hedeflenen enflasyon’ göz önünde bulundurularak yapılacak artış, fiyatlama davranışlarındanbeklenti yönetimine ve talep dengesine kadar pek çok kalemde olumlu sonuçlar getirecektir. Ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu perspektifle uyumlu hem işçi hem de işveren taraflarının yıl boyu üzerinde mutabık kalacağı bir asgari ücret artış oranı belirlenmesini önemli görüyoruz.”

Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 7 milyon kişinin asgari ücretle çalıştığını hatırlatan Avdagiç, bu sayının, yeni asgari ücret tespitinde toplumun tüm kesimlerinin ortak menfaatine olan bir çizgide buluşulması gerektiğini hatırlattığını ifade etti.

VERGİ DİLİMİ DÜZELTİLMELİ

Gelir vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten İTO Başkanı Şekib Avdagiç, düzenlemenin hem alım gücünü artıracağını hem de işveren üzerindeki maliyet baskısını hafifleteceğini ve kayıt dışını azaltacağını kaydetti.

Avdagiç, “Yılbaşında yapılacak düzenlemelerde, tüm ücret gruplarını etkileyen gelir vergisi dilimleri ile SGK üst limitinin güncellenmesi önemli bir başlık olmalı” diye konuştu.

DEĞERLİ TL’NİN İHRACATA ETKİSİ

İTO Başkanı Avdagiç, Meclis konuşmasında iş dünyasının gündemini de değerlendirdi. 2024 yılında Türkiye ekonomisine, başta yüksek enflasyonla mücadele olmak üzere bozulan makro dengelerin ve finansal istikrarın yeniden tesis edilmesine yönelik politikaların damgasını vurduğunu söyledi. Avdagiç, enflasyonun yıl sonu itibariyle yüzde 45 bandına kadar gerileyeceğini ve Ocak 2025’ten itibaren devreye girecek güçlü baz etkisinin de katkısıyla yılın ilk çeyreğinde düşüş eğiliminin hızlanacağını tahmin ettiklerini kaydetti. Öte yandan, artan maliyetlere karşın zayıf seyreden dolar kuru ve reel olarak değerlenen TL’nin de ihracat faaliyetleri üzerinde negatif etki oluşturduğunu belirten Avdagiç, “Sanayi üretimi 2024 yılı boyunca yavaşladı. Ancak buna karşın, işgücü piyasasında belirgin bir bozulma yaşanmadı. TCMBrezervlerinde ciddi artış yaşandı ve program öncesi ortaya çıkan ödemeler dengesi riski de ortadan kalkmış oldu” dedi.

45 ÜLKEDE RESESYON BEKLENMİYOR

Küresel ekonominin 2024 yılı büyüme oranının da yüzde 3 ila 3.3 aralığında gerçekleşeceğini kaydeden Avdagiç, şöyle devam etti: “Dünya Ticaret Örgütü’nün son raporuna göre, küresel ticarette toparlanma sürüyor. 2024’te küresel ticaretteki artış oranının yüzde 3.6 olması öngörülüyor. Hatta küresel ticaretin 2024 yılında yaklaşık bir trilyon dolar artışla 33 trilyon dolara ulaşarak yeni rekor seviyesini görmesi bekleniyor. Küresel dezenflasyon sürecinde, enflasyonun kilit ekonomilerde yüzde 2 hedefine yakınsaması bekleniyor. 2025, bu açından enflasyonda bir yeniden dengelenme yılı olabilir.

İyi haber şu ki; küresel ekonomi 2024’te dirençli kalmaya devam etti. Enflasyon geri çekilme eğilimini sürdürürken, büyüme yavaş da olsa toparlanmasını devam ettirdi. OECD ve IMF gibi küresel kuruluşların yanı sıra bağımsız analistlerin çoğunluğu; ABD hariç Avrupa, Japonya, Kanada ve İngiltere dahil olmak üzere gelişmiş ekonomilerde 2025 yılı için daha yüksek bir büyüme bekliyor ve dünyanın en büyük 45 ekonomisinden hiçbiri için resesyon ihtimali görünmüyor. Jeopolitik risklerde ve ticaret savaşlarında daha ileri bir aşamaya geçilmezse, bu iyileşme tablosu 2025’te de ılımlı seyrini devam ettirebilir. Ancak, kötü beklenti de var: 2025 yılında jeopolitik risklerin yönü önemli bir belirsizlik içerirken, korumacılık kaynaklı risklerin daha da artabileceği beklentisi hâkim.”

Sepet kurundaki makas sürdürülebilir değil

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, aralık ayında yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerin 250 baz puan düşürülebileceğini öngördüklerini belirterek, “Bu hem makul bir şekilde düşme trendine giden enflasyonla uyumlu bir adım olacaktır hem de 2025 yılına girerken psikolojik katkısı önemli olacaktır” dedi. Avdagiç, yaptığı değerlendirmede, yurt içi ve yurt dışındaki finans dünyasının öncelikleriyle Türkiye’deki iş dünyasının önceliklerinin tamamen kesişmediğini ifade etti. Sepet döviz kurundaki 11 aylık artışın yüzde 14-15 mertebesinde olduğuna dikkati çeken Avdagiç, “Enflasyonda ise yine ilk 11 aylık dönemde artış yüzde 43 mertebesinde. DolayısıylaTürkiye’deki ihracatçı arada yaklaşık 30 puanlık bir makasla karşı karşıya kaldı. Bu, taşınabilir, sürdürülebilir ve devam edilebilir bir makas değil”  dedi.

REZERVLERE ODAKLANILMALI

Avdagiç, ihracat kesiminin 2025 yılında ciddi sıkışıklıkla karşı karşıya kalacağının öngörülmesi gerektiğini belirterek, “Sıfırdan yatırım yapan yabancı sermayeye, greenfield diye tabir edilen yatırımlara öncelik verilmesi ve özen gösterilmesi gerekiyor. Bunun da artık bu dönemden itibaren yüksek teknoloji üreten şirketler için Türkiye’nin cazip olacak şartlar sunabileceğini öngörüyoruz” diye konuştu. Türkiye’ye dışarıdan ciddi kaynak geldiğini, rezervlerin arttığını belirten Şekib Avdagiç, bunun önemli bir kısmının emanet para olduğunu, rezervlerin tahkim edilmesi anlamında değerli bulunduğunu vurguladı. Avdagiç, gelecek yıl ve devamında Türkiye’nin üreterek, ihraç ederek oluşturacağı rezervlere yoğunlaşması gerektiğine işaret ederek, “Misafir para gelir, buradaki avantajların bittiğini hissettiği anda gider ama ihracat yaptığımız zaman o kaynak gelir ve ülkede kalır. Dolayısıyla 2025 yılının, 2024 yılında ciddi bir bedel ödeyerek ihracat yapmaya devam eden sektörlerin daha fazla destekleneceği, onların beklentilerinin ve süreçlerinin daha sağlıklı çalışmasının öncelik verileceği bir yıl olması gerekiyor” değerlendirmesini yaptı. Avdagiç, büyümeyi tetikleyecek ana unsurun yatırımlar olduğunu belirtti.

İBRAHİM ÇAĞLAR GÖNÜL DÜNYAMIZA İZ BIRAKTI

19. dönem İTO Yönetim Kurulu Başkanı merhum İbrahim Çağlar’ın vefatının seneyi devriyesi olduğunu belirten Şekib Avdagiç, “İstanbul iş dünyamıza değerli katkılar sunan kıymetli dostum merhum İbrahim Çağlar’ın aramızdan ayrılışının 7. yıl dönümü… İbrahim Çağlar, İstanbul Ticaret Odası Başkanı olarak yalnızca iş dünyamıza değil, gönül dünyamıza kattığı değerlerle de unutulmaz bir iz bırakmıştır” dedi.

YENİ YILDAKİ FIRSATLAR VE RİSKLER

Yeni yılla birlikte birçok fırsat ve risklerin olacağını belirten İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’nin sınır komşusu olan Suriye’deki süreci yakından takip ettiklerini ve her anlamda yanında olacaklarını belirtti. Başkan Avdagiç, 2025 için öne çıkan başlıklar ve olası riskleri 4 genel başlık altında ele alarak şunları söyledi:

Jeopolitik riskler ilk sırada yer alıyor. Rusya-Ukrayna Savaşı, Ortadoğu’daki kaos ortamı ve İsrail saldırganlığının sınırlarına ilişkin belirsizlikler ile uyku halindeki muhtemel Çin-Tayvan çatışması, küresel ekonomi için önemli tehditler olma potansiyeli taşıyor. Küresel makroekonomik görünüm, gelecek birkaç yıl yeni ABD yönetiminin politika uygulamasına tutsak kalınacağına işaret ediyor.

Dünyada artan kamu borçluluğu, hem ülkelerin büyüme çabalarına hem de sağlıklı kamu maliyesinden uzaklaşmalarına yol açabilir.

Dünyada ve özellikle Avrupa’da yükselen sağ popülizmin yükselişi Avrupa tek pazarı için büyük risk oluşturabilir.

İŞ DÜNYASININ SESİ OLDUK 3 KONUDA SONUÇ ALDIK

İstanbul Ticaret Odası Başkanı ŞekibAvdagiç, geçen ay İTO’nun girişimleriyle Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın olumlu yaklaşımıyla üyeler açısından sorun olan üç konuda önemli sonuçlar aldıklarını kaydetti.

Avdagiç, şunları söyledi:

1.Perakende sektörü için oldukça sorun olan nakit alışverişindeki ödeme limiti, 30 bin TL olarak güncellendi. Gerçekten düzenlemeyle piyasa rahat bir nefes aldı. Çünkü bu sayede nakit ödemeyi tercih eden tüketicilerin alışverişi önündeki engel kaldırılmış oldu.

2.Banka POS cihazlarının devreden çıkması ve tüm kartlı ödemelerin yeni nesil yazarkasa POS cihazlarıyla yapılması zorunluluğu yeni yıla ertelendi. Burada özellikle döviz bazlı ödemelere ilişkin sorun vardı. Böylelikle bu sorun için gerekli çözümün üretilebileceği bir süre sağlanmış oldu.

3.Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi yani UTTS oldu. İTO olarak UTTS’ye geçişteki yoğunluk sebebiyle sürenin uzatılmasını talep etmiştik. Hazine ve Maliye Bakanlığı da bu talebimizi yerinde bularak UTTS uygulama süresini uzatma kararı aldı. Bu kapsamda UTTS’nin uygulama süresi bir ay uzatılarak 31 Ocak 2025’e ertelendi. Ayrıca erken kayıt avantajı tanındı. Akaryakıt istasyonu işleten mükellefler ile akaryakıt alımlarını gider olarak beyan eden taşıt sahibi mükelleflerin işte kullandıkları taşıtlarını, UTTS’ye kaydettirmeleri gerekiyor.

SÜMEYRA YARIŞ TOPAL-ŞEREF KILIÇLI-BARIŞ CABACI-MESUDE DEMİRHAN

kadimosgb
    reklam

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    kadimosgb
    reklam
    reklam