“Türkiye ekonomisi 2024 yılı ikinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 2,5 oranında bir büyüme elde ederek pandemiden bu yana pozitif büyümesini sürdürmektedir. Hâlihazırda fiyat istikrarının tesisi için uygulanmakta olan sıkı para politikası ve mali disiplin ile devam eden süreci dikkatle takip ediyoruz. Bu süreçte, yüksek kredi maliyetlerinden dolayı işletme sermayesine artan ihtiyaç sebebiyle zayıflayan sanayi üretiminin ve aynı şekilde iç talebin büyümeye katkısının sınırlı olacağını öngörmekteydik. Zira öncü veriler enflasyonda olduğu gibi büyüme hızında da bir dengelenmeyi işaret ediyordu. Nitekim birinci çeyrekteki güçlü tüketim harcamalarının, ikinci çeyrekte devam etmediğini gördük. Aynı şekilde sanayi üretiminde de son aylarda firmaların özellikle işletme sermayesi için nakit akışında zorlandığı durumları gözlemliyorduk. Bu bakımdan, önümüzdeki günlerde açıklanacak olan 2025-2027 Orta Vadeli Program’da enflasyonla mücadelede kararlılık hedeflerinin yanı sıra, büyüme öngörülerinde dengelenme beklentisi de hedeflere yansıyacaktır. Bu süreçte nicelik değil nitelikli bir büyümeyle yola devam ederken, enflasyon ve cari açığın düşürülmesi hedefinden taviz verilmemesi gerektiğinin farkındayız. Bununla birlikte, işletmelerin finansmana erişimi ve nitelikli eleman konularında atılacak adımlar, önümüzdeki dönemde reel sektör güvenini önceki seviyelerine getirmek adına anlamlı olacaktır. Diğer taraftan, tarım sektörü yüzde 3,7 büyüyerek ekonomiye katkı veren alanlardan birisi olmuştur. İklimsel sınamaların rekolteler üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen, 3. çeyreği kapsayan hasat döneminin tarımsal büyümeye daha fazla katkı vermesini ümit ediyoruz. Burada önemli olan, ilk kez 3 yıllık açıklanan destekleme modeliyle işaretlerini gördüğümüz, planlı tarımsal üretime geçişten taviz verilmemesidir.”
FUAR-ETKİNLİK-TURİZM
3 gün önceRÖPORTAJ
5 gün önceRÖPORTAJ
11 gün önceRÖPORTAJ
07 Kasım 2024SİVİL TOPLUM KURULUŞU
07 Kasım 2024ŞİRKET HABERLERİ
07 Kasım 2024GENEL
07 Kasım 2024