0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

1924 yılında kurulan İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz’un önderliğinde Kuruluşunun 100. Yılını çeşitli etkinlikler ve düzenlenen programlarla kutluyor.

İstanbul Ticaret Borsası’nın 100. Yılı nedeniyle LONCA Business Network Medya Platformu ile yaptığı röportaj için İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz’a teşekkür eder başarılı çalışmalarının hizmetlerinin devamını dileriz.

Yönetim Kurulu Başkanlığını Yaptığınız İstanbul Ticaret Borsası’nın 100. yılına ulaşması sizin için ne ifade ediyor?

İstanbul Ticaret Borsası’nın 100. yılına ulaşması benim için büyük bir gurur ve onur kaynağı. 19 Ekim 1924, borsamızın kuruluş günüdür ve o günden bu yana Türkiye’de ticaretin ve ekonominin kalbinde yer alıyoruz.

İstanbul Ticaret Borsası olarak, Gıda sektöründeki bağımsızlığın ve yeterliliğin, ülkemiz için stratejik öneminin her zaman farkında olduk.

Bu kurum, İstanbul’un ve Türkiye’nin ticaret tarihinin yaşayan bir temsilcisi olarak, 10 bini aşkın üyemizi temsil etmekte ve sektörün sorunlarını karar alıcılara taşımakta önemli bir köprü görevi üstlenmektedir. Bu asırlık çınarın bir parçası olarak, gıda sektörünün gündemini belirliyor ve sektöre katkı sunuyoruz.

Türkiye’nin geleceği için hep birlikte çalışarak, üyelerimize daha parlak bir ticari gelecek sunmayı hedefliyoruz. Bizler mevcut yönetim kurulu ve meclis üyeleri olarak, bu kurumun 100. Yılında hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz.

Var gücümüzle, üye odaklı hizmet kalitemizi yükseltmek için çalışıyoruz.

Başkanım dile kolay 100 yıl, tam 1 Asırlık bu süreçte İSTİB’in en önemli başarıları nelerdir?

İstanbul Ticaret Borsası, kuruluşundan bu yana üyeleri ile Türkiye’nin gıda, tarım ve hayvancılık sektörleri için öncü roller üstlenmiştir. Göreve geldiğimizden beri “Üye Odaklı Borsacılık” ilkesini benimsiyor, üyelerimize ve sektöre katkılar sunmayı sürdürüyoruz. “Borsa olarak kotasyondaki ürünlerin tescil, tespit ve ilanını gerçekleştirirken, aynı zamanda ülkemizi ilgilendiren her konuda sorumluluk almaktan geri durmadık. Pandemide, Depremde, üyelerimize KGF kredileri oluşturulmasında, yani nerede ihtiyaç olursa, her zaman tüm imkânlarımızla gereken özveriyi göstermeye gayret ettik.

İSTİB Akademi bünyesinde her yıl verdiğimiz ücretsiz üye eğitimlerimizle, firmalarımızın kurumsallaşmasına katkı sağlıyoruz. Üyelerimize fuarlarda yer tahsis ederek, iç ve dış pazarlara açılmalarına destek veriyoruz. Diğer taraftan, kurumsal dergimizi kendi imkânlarımızla düzenli olarak çıkarıyor, Türkiye ve dünyadaki tarım ve gıda gelişmelerini kayıt altına alıyoruz.

2022 başından beri her ay düzenlediğimiz “Borsa Meydanında Sektörler Konuşuyor” toplantılarında gıda sektörünün sorunlarını ele alıyor, çözüm önerilerini yine birliğimiz TOBB vasıtasıyla ilgili Bakanlıklara iletiyoruz. “Altın Tohumlar” projemizle, katma değerli tarım ürünlerinin yaygınlaşması için bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Burada konuşulanları kitapçık haline getirerek, tüm paydaşlarımıza iletiyoruz. Tüm bunları, “üyelerimizin sesi olma” sorumluluğu içerinde gerçekleştiriyoruz.”

Asırlık Kurum İSTİB kuruluşundan bu yana Türkiye ekonomisine sağladığı katkıları hakkında neler söyleyebilirsiniz?

İstanbul Ticaret Borsası olarak gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerin iki temele dayandığını söyleyebilirim;

İlki, 5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun bize yüklediği görevler doğrultusunda yaptığımız çalışmalar. Bu çerçevede, İstanbul Ticaret Borsası olarak onlarca gıda ürününde oluşan fiyatların tescil ve ilan işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Canlı Hayvan Satış Salonumuzda ise haftanın üç günü açık artırma satışları düzenliyoruz. Bu işlemler sonucunda oluşan fiyatlar anlık olarak duyuruluyor ve aynı zamanda periyodik raporlar halinde yayımlanıyor.

Günümüz dünyasında, özellikle üretim ve ticaret alanında hızlı bir değişim yaşanıyor. Bu değişime ayak uyduramayanlar, rekabetçiliğin hayati bir unsurunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlar. Biz ise üye odaklı borsacılık anlayışımızla üyelerimizin rekabet güçlerini artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Eğitimler, yayınlar, fuar gezileri ve stratejik tedarikçilerimizle yaptığımız avantajlı indirim anlaşmaları bu çalışmalarımızdan sadece birkaçı. Bu faaliyetler, 10 bini aşkın üyemizin temsilcilerinden oluşan Meclis, Yönetim Kurulu, Meslek Komiteleri ve personelimizin katkılarıyla gerçekleşiyor. Sayısız eğitim programları düzenledik, kitaplar ve dergiler yayımladık, panel ve konferanslar organize ettik. Üyelerimizin sektörel sorunlarını çözmek için aktif lobi faaliyetlerinde bulunduk. Türkiye’nin en büyük ticaret borsası olarak 2025 yılında da hizmetlerimizi geliştirerek sürdürme kararlılığındayız.

İstanbul Ticaret Borsasının 100. yılı kutlamaları kapsamında hangi etkinlikler düzenlendi, yayınlar hazırlandı?

İstanbul Odaları ve Borsa Müşterek Toplantısı’nı Eminönü’ndeki tarihi binamızda gerçekleştirdik. Toplantımıza, sağ olsun TOBB Başkanımız Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu da katıldı. 100. Yılımızı ilk olarak bu toplantı vesilesiyle idrak ettik. Ayrıca borsamızın kuruluşundan bugüne kadar arşivlerde yer alan resmi yazışmalar ve fotoğraflardan oluşan bir sergi düzenledik. Diğer taraftan, Meclis ve Meslek Komiteleri Müşterek Toplantısı’nı Tuzla hizmet binamızda gerçekleştirerek tüm komitelerimizin de bu özel güne katılımını sağladık ve hep birlikte bu tarihi günü kutladık. Ayrıca Borsa personelimiz için de 100. Yıl kutlama gecesi düzenledik.

Diğer taraftan, İstanbul Ticaret Borsası’nın 100. yılına özel olarak, geçmişten günümüze uzanan fotoğraf ve belgelerden oluşan “100 Yılın Hikâyesi Sergisi”ni düzenledik ve sergimiz yılsonuna kadar Eminönü Merkez Binamızda ziyaretçilere açık kalacak. Bununla birlikte Cumhuriyet tarihine denk İstanbul Ticaret Borsasının tarihi sürecini detaylı biçimde ortaya koyan “İstanbul Ticaret Borsası 1924 – 2024” kitabını da yayımladık. Bu sayede Borsa tarihinin kuruluşundan günümüze kadar belgelerle ortaya çıkaran bu çalışma ile aynı zamanda İSTİB’in 100 yılı kayıt altına alınmış oldu. Ayrıca, 100. Yılımıza özel olarak, iş hukukuna ilişkin 100 soruda işverenler ve çalışanlara yönelik pratik bilgileri ve İş Kanunu’nun özet açıklamalarını içeren “100 Soruda İş Hukuku” adlı kitabını yayınladık ve tüm paydaşlarımızın ilgisine sunuyoruz. Son olarak, Anadolu tarihi boyunca toprağa, üretime ve gıdaya verdiğimiz önemin anlatıldığı ve tüm bu konularda danışılacak bir kaynak niteliği taşıyan ‘Sevda-yı Vatan Tarladan Başlar’ adlı eseri yayına aldık.

Sizin Liderliğinizde İSTİB’in gelecekteki hedefleri nelerdir? Gıda sektöründe İSTİB’in üstlendiği rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Küreselleşen dünyada değişen üretim ve ticaret modellerine uyum sağlamak adına sürekli kendini yenileyen, bu doğrultuda üyelerine beklentilerinin ötesinde hizmet sunmayı amaçlayan öncü bir Borsa olma yolunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.

İSTİB’in bu noktada birinci rolü, borsaya dâhil maddelerin alım ve satım işlemlerinin güvenli ve hızlı olarak gerçekleşmesi için çözümler üreterek, bu şartlar altında oluşan fiyatların, istatistiklerle birlikte, hızlı ve doğru şekilde paylaşılmasını sağlamaktır.

Diğer yandan, gıda sektöründeki sorunları ilgili mercilere iletmekte bir köprü görevi üstleniyoruz. Gıda sektörünün gelişimine katkıda bulunarak ticaretin önündeki engelleri kaldırmak amacıyla etkili lobicilik faaliyetleri yürütüyor, sürdürülebilir gıda ile ekonomik refah için sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyoruz. Bu çerçevede, üyelerimize ve ülkemize değer katmayı hedefleyen bir kurum olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

MERKEZ BİNANIN ESKİ VE SON HALİ

Gıda israfı konusundaki görüşleriniz ve bu konuda İSTİB’in yaptığı çalışmalar nelerdir?

Günümüzde ileri teknoloji sayesinde çok büyük miktarlarda tarımsal üretim yapabiliyoruz,adeta yiyecek dağları üretiyoruz. Ancak üretilen bu gıdaların üçte birini kayıp ve israf nedeniyle heba ediyoruz. Peki, bu israf edilen gıdalarla kaç kişiyi doyurabiliriz? Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) bu yıl yayımladığı rapora göre, kaybedilen bu gıdalarla tam iki milyar insanı beslemek mümkün. Bu, dünyada yetersiz beslenen 1 milyar insanın tam iki katı demek. Hal böyleyken bir zerre gıdanın bile israf edilmemesi için azami çaba göstermeliyiz Bazı bölgelerde yetersiz beslenme oranı nüfusun tamamına tekabül ediyor. Örneğin, Gazze’deki insanlık dışı uygulamalar nedeniyle 2,3 milyonluk nüfus tamamen gıda ve su gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmış durumda. İsrail’in Gazze halkının temel ihtiyaçlara erişimini engellemesi, insanlık ve savaş suçları kapsamına giren bir durum ve kesinlikle kabul edilemez. Bunun sorumluluğu ve vebali hepimizin üzerinde…

İstanbul Ticaret Borsası olarak Gıda İsrafı Engelleme projesini hayata geçirdik ve çalışmalar yürütmek üzere bir komisyon kurduk. Bu çerçevede, tarladan sofraya tüm aşamalarda gıda israfını azaltmaya yönelik olarak üniversite öğrencileri arasında proje yarışması düzenledik. Bu yarışmada dereceye giren projeleri ödül vererek destekledik. Gıda israfını önlemenin, insanlık adına bir ölüm kalım meselesi olduğuna inanıyorum. Kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek için sürekli basın açıklamaları yapıyoruz.

Genç girişimcilere ve iş insanlarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Şimdi yeni bir dönemin başlangıcındayız. Küresel anlamda sosyoekonomik dengelerin değiştiği bir sürecin içindeyiz. Dünya bu değişimin sancılarını yaşıyor. Bu değişimi iyi değerlendirmek, geçmişte yapılan yanlışlardan ders çıkarmak zorundayız.

Değişimi iyi okuyan, dönüşüme yön verenlerin geleceğin de kazananı olacağını düşünüyorum.

Bence gençler bu süreci iyi okuyor, değişen ve gelişen ticaret anlayışına ayak uydurabiliyorlar. Ticaret, sadece zenginliğin değil, barışın ve kalkınmanın da önemli bir anahtarıdır. Genç girişimci arkadaşlarımın sabırlı ve istikrarlı olmasının önemli olduğunu söyleyebilirim. Yoğun emek, sabır ve istikrarla üretmeye devam etmek, uzun vadede başarıya ulaşmada kritik öneme sahiptir. Her girişimci bu yolculukta hatalar yapar, önemli olan bu hataları öğrenme fırsatına dönüştürebilmektir.