ParkExpert’in kurucusu Dr. Selami Balcı: “İstanbul halkının otopark ihtiyacı her geçen gün artarak devam ediyor. Yol üstü otopark modelleri trafiğin önünde engel olmaktadır. İstanbul’da meydana gelebilecek depremde yol üstünde park eden araçlar acil yardım araçlarının afet bölgelerine ulaşımında en büyük engel olacak.”
Otopark sektörünün deneyimli isimlerinden ParkExpert’in kurucusu Dr. Selami Balcı’dan kamu ve özel sektöre dikkat çeken çağrı geldi. “Sadece İstanbul’da 5 milyona yakın araç var. Taşıt sahipliğinin hızında otopark kapasitesi oluşturmak sadece kamu yatırımlarıyla çözülemez. Kamu ve özel sektörün “birlikte yap birlikte işlet” modeli ile yollarımızı araç işgalinden kurtarabiliriz”
Türkiye’de yol üstü parklanmanın otopark ihtiyacına çözüm gibi algılanmasının günlük işleyişe ve trafiğe hiçbir katkı sağlamadığını ve ileriye dönük bir çözüm de sunmadığını ifade eden Balcı, “İstanbul halkının otopark ihtiyacı her geçen gün artarak devam ediyor. Yol üstü otopark modelleri trafiğin önünde engel olmaktadır. İstanbul’da meydana gelebilecek depremde yol üstünde park eden araçlar acil yardım araçlarının afet bölgelerine ulaşımında en büyük engel olacak. Vatandaşlarımızın deprem anı ve sonrasında yaşanan artçı sarsıntılarda araçlarına koşarak ailelerine ulaşmak istemesiyle trafiğin kilitlendiğine çok kez tanıklık ettik. Bunun en etkili çözümü turizm destinasyonlarında araç girişini kısıtlamak, yerleşim alanlarında ise yer altı otoparkları yaygınlaştırmak” dedi.
İstanbul’da Otopark ihtiyacı mevcudun iki katı
Ulaşım probleminin çözümü için öncelikle otopark probleminin çözülmesi gerekliliğine vurgu yapan ParkExpert Genel Müdürü Dr. Selami Balcı, “İstanbul’da yol üstü parklanma ve yol dışı park alanlarını kullanmamak ve ısrarla yol üstüne park etmek isteyenlerin oluşturduğu parklanma trafiği, nüfusun ve ticaretin yoğun olduğu bölgelerde daha büyük sorunlar oluşturuyor. Yakın zamanda hem arazilerin yapılaşma ile daralması hem de taşıt sahipliğinin artması ile her bölgede özellikle sitelerin yer aldığı bölgelerde daha fazla görülmeye başladı. Bu durum daha önceleri sadece trafiğin yoğun olduğu caddelerde örneğin Fatih semtimizdeki Fevzi Paşa Caddesi gibi ana arterlerde yaşanıyordu. Şimdi artık İstanbul’un her yerinde özellikle de akşamları konut bölgelerinde de yaşanmaya başladı. Gün içindeki o dinamik parklanma akşam statik parklanmaya dönüşüyor. Vatandaşlarımız yaşam alanlarında parklanma çözümü olmadığı veya kapalı park alanlarını kullanmadıkları için park yeri bulamıyorlar. Dolayısıyla yol üstüne park ediyorlar. Bizim tespitlerimize ve yaptığımız araştırmalar sonucunda elde ettiğimiz veriler artık İstanbul’un otopark ihtiyacının mevcudun iki katına çıktığını ortaya koyuyor. 2015 yılında İstanbul’da tespit edilen otopark yeri kapasitesi 2 milyon 700 bin di. Bugün İstanbul’da haziran ayı itibariyle trafiğe çıkan motorlu araç sayısı da 5 milyonu aşmış durumda. İstanbul’da şuan 2 milyon kapasiteli otoparka ihtiyaç var“ diye ekledi.
Arazi Yönetimini Kamu ve Özel Sektör Birlikte Yapmalı
İstanbul’da çok etkin bir arazi yönetimine ihtiyaç olduğunu söyleyen Balcı, “Otopark kaynağımız arazidir. Arazi yönetimimin ve planlamasının sadece kamunun değil otopark işletmeciliğine yatırım yapan sektör temsilcilerinin de katılımlıya birlikte ele alınmalıdır. Kamunun arazi yönetimine özel sektörün de sunacağı farklı metotlar var. Birlikte yönetirsek İstanbul’da 2 milyon kapasiteli otopark alanını oluşturabiliriz. Bunu başaramazsak 10 yıl sonra bırakın şehirleri küçük ilçelerde bile kat ve kat artan sorunlarla karşılaşacağız. Dolayısıyla otopark probleminin çözümünde merkezi noktalardaki binaların, kamuya ait okulların, cami, sağlık ocağı ve kültür merkezi gibi kompleks binaların altlarında oluşturulacak yeraltı otoparkları büyük çözüm olacak. Yeni yapılar inşa edilirken artık en önemli bölüm otopark olmalı ve otopark alanı bulunmayan bundan kaçınan kurum ve şahıslara yapı izni verilememelidir. Ana arterler üzerinde 5 bin 10 bin öğrenci kapasiteli üniversiteler var. Bu yerleşkelerin otopark kapasiteleri 200 ya da 500 araç. Açık alanlar otopark olarak kullanılıyor, zemin altı otopark yok. Bu yapılar planlanırken bağlantı yollarına çıkışı olan üniversiteden bağımsız en az 10 bin araçlık otoparklar yapılmalı” dedi.
Türkiye’de Otopark Tapusu Şart Koşulmalı
Artan taşıt sahipliği ve otopark kapasitesinin yetersiz olması ile şehrin her noktasında yolların, caddelerin, boş arazilerin ve kaldırımların araç park alanı olarak kullanılmasının hem trafik problemi hem de vatandaşların arasında fiziki müdahalelere varan adli sorunlar oluşturduğuna dikkat çeken Dr. Selami Balcı, “Mesela Japonya’da yol üstü parklanma neredeyse sıfıra yakındır. Türkiye’de özellikle İstanbul’da bu şu an için imkânsızdır ama bunu şimdiden planlamak zorundayız. Mesela orada otopark tapusu dediğimiz araç alınırken verilen bir belge var. ParkExpert olarak geniş bir çalışma yapıyoruz. Otopark yeri olmayana ikinci araç satışının yapılmaması noktasında bir çalışma bu. Araç alan kişi bir otopark yerini belgeleyecek ya da otopark yeri kiraladıktan araç sahibi olabilecek. Bu planlamayı kamu ve özel sektör olarak birlikte yapmamız zorunlu” diye vurguladı.
RÖPORTAJ
2 gün önceSİVİL TOPLUM KURULUŞU
29 gün önceŞİRKET HABERLERİ
06 Ekim 2024GENEL
06 Ekim 2024GENEL
06 Ekim 2024ŞİRKET HABERLERİ
06 Ekim 2024RÖPORTAJ
06 Ekim 2024