LONCA BUSINESS NETWORK Medya Platformu olarak, iş dünyasının nabzını tutmaya ve geleceğine ışık tutmaya devam ediyoruz. Bugün teknoloji, enerji ve eğitimin kesişişlerinde yaşananlar ve bu yaşananların iş güçlerine etkilerini Enerji Mühendisi Bülent Şen ile konuşacağız.
– Sayın Bülent Şen, LONCA Business Network Medya Platformu olarak değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz. Sizin mühendislik mesleğinize olan tutkunuzu ve bu alandaki derin bilginizi değerlendirir misiniz? Öncelikle bir mühendis olarak bu mesleğe bakış açınızı ve dünya çapındaki insan kaynağının, özellikle de mühendis olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biri bana “neden mühendis olmakla övündüğümü” sordu. Gülümseyerek şöyle cevapladım “avukatın geliri davalar ile sınırlıdır, doktorun geliri sağlık ve tedavilerle sınırlıdır. Ancak, mühendisin geliri insanların ve ülkenin refahının ve gelirinin artmasıyla orantılı olarak artar. Bu nedenle mühendis olmanın gururunu yaşıyorum” dedim.
Ülkelerin en önemli zenginliği, sürdürülebilen kalkınmaya yönelik insani değerlerdir. Hayatımızın her parçasına etki eden bu dönüşüm, mobil internet, bulut teknolojisi, insansız araçlar, Nano teknoloji ve 3D yazıcıların iş odaklı kullanımı ile yeni meslekler ortaya çıkıyor. Günümüzde okula başlayan çocukların yüzde 65’i çalışma yaşamına girdiklerinde günümüzde adı bilinmeyen mesleklerde çalışacaktır. Isaac Asimov’un 1950’lerde robot psikologları çok da uçuk bir fikir değil. İklim mühendisinden, blok zincir hukukçusuna, makine ekibi yöneticisinden, yapay zekâ eğitmenliğine pek çok yeni meslek zikrediliyor.
– Teknolojinin bu baş döndürücü hızıyla birlikte iş dünyasının beklentileri de değişiyor. Özellikle enerji sektöründe ve genel olarak iş dünyasında öne çıkacak özellikler ve çalışanların değişen koşullara uyumu için beceri ve ilgi alanları neler olmalıdır?
Enerjide ürünlerin haritalandırılması ve mesleklerde beklentiler; Yeteneği çekme ve elde tutma. Mesleki Yeteneği Geliştirme. Davranışsal Teknik. Mevzuat ve regülasyon eğitimleri
Çalışanların davranışlarının faktörleri; Stratejik bakış açısı, öğrenme çevikliği, sürekli gelişim, yenilikçi bakış açısı, ilişki yönetimi, uyum ve ikna yeteneği
Orta ve Uzun Vadede Kritik sahip olacağı beceriler; Pazar Bilgisi, regülasyon, teknoloji, risk yönetimi, kaynak yönetimi, proje yönetimi ve değer zinciri
Dünya Ekonomik Forumu, 21. Yüzyılda çalışanların özelleştirebilmeleri için 10 temel beceriye ihtiyaçları olduğunu, Karmaşık problem çözme, eleştirisel düşünce, yaratıcılık, insan yönetimi, başkaları ile koordine, duygusal zeka, karar verebilme, hizmet yönetimi, patlama yeteneği ve teknolojik esneklik olduğunu belirtiyor.
Robotlar ve yapay zekânın 2024’teki harcaması 250 milyar dolar arttığını, dünya çapında sadece yapay zeka marketlerinin 2016’da 1,8 milyar dolar harcamasının 2025’te 59 milyar dolara ulaşacağını bildiriyorlar. Dünyadaki şu anki işlerin yüzde 90’ı bilişim teknolojileri yeteneği gerektiriyor.
Dijital dönüşüm Avrupa ülkelerinde 10 yılda 2 milyon yeni iş alanı yarattı. Tarihsel olarak 1840’larda, 1970’lerde tarım toplumundan sanayi toplumuna, bilgi toplumuna geçişte kısa ve uzun vadelerde etkili dalgalanmalar yaşanmıştı. Herkesi her yerde birleştiren mobil ağlar.
Müşteri, pazar ve tedarikçi, tüm unsurlar tek bir bilgisayar ile yönetilmiyor mu? 8 milyar insan, 20 trilyon dolarlık dünya pazarı tek tuş!
Bu çağın adı teknoloji ve internet! Çalışmak için tek bir bilgisayar, ekip ve iyi fikir yeterlidir. Ama iş bulmanın zorlaştığı bir çağda yaşıyoruz. Çağın gerisinde kalanlar rekabet edemiyor, bilgi hızla artıyor ve iş yapma ezberlerimiz bozuluyor.
– Bu kadar kapsamlı bir değişim ve adaptasyon yeteneğine sahip olması gereken gençlerimizi ve profesyonellerimizi ihtiyaçlara göre bu dönemde, nasıl hazırlamalıyız?
Gençlerimizi sınırlandırmamalıyız! Onları yıllar boyunca hayalperest olma diye yetiştirdik. Elbette hedef koymaya teşvik etmeliyiz.
Bugün en hızlı büyüyen şirketlerin hepsinin bir ortak özelliği var: Teknolojiyi iyi kullanmaları!
21.yy çalışanını başarıya götürecek 10 yetenek; Liderlik, Kritik Düşünme, İletişim, İşbirliği, Uyum yeteneği, İnovasyon, Küresel vatandaşlık, Verimlilik ve Sorumluluk, Bilgiye erişim analizi ve sentez ile girişimcilik.
Yapay zeka, robotlar, kuantum bilgisayarlar ve 3 boyutlu yazıcılar hızla hayatlarımıza dahil oluyor. Apple, Tencent ve Google gibi gerek ABD gerekse Çin’de önde gelen teknoloji şirketleri yüzlerce milyar dolarlık değerlere ulaştı.
Dünya Ekonomik Formu tarafından üretilen ‘İşlerin Geleceği’ raporunda belirtildiği gibi veri analizi, robot teknolojileri, yapay zekâ ve bulut teknolojisi önümüzdeki yılların beklenen gelişimleridir. Teknoloji sayesinde çalışma süresi ve yerleşiminde da esnek çözümler gündemde. İklim değişikliğinin oluşturduğu Paris anlaşması ile beraber, çevre ve enerji sektöründe önemli değişiklikler bekleniyor. Yenilenebilir enerji ve geri dönüşüm ön planda çıkarken, enerji sektöründe 4,3 trilyon dolar, gıda ve tarım sektöründe 2,3 trilyon dolar ve sağlık sektöründe 1,8 trilyon dolara yakın yeni pazarların oluşması bekleniyor.
Ülkeler artık daha ilkokul düzeyinde başlayan eğitim projelerini geleceğe yönelik olarak değiştirmeye başladılar. Güney Kore 2018’de 60 bin ilkokul öğretmenine yazılım eğitimi verdi.
Günümüzün mühendislik eğitimi, üniversitelerin teknolojilerini takip ederek teknolojik uygulamalarla uyum içindedir. Mezun olan öğrenci, akademik kariyer yapma ve iş bulabilme yanında iş kurma oluşumuna da sahip olmalıdır. Mühendislik alanındaki gelişmeleri depolamak için aktif çalışma zamanı içinde beklenen endüstrilere adaptasyon için önemlidir.
Mühendislik eğitimi, her zaman olduğundan daha güçlü ögrenen insan kaynağı yetiştirmelidir. Bazı derslerin güncel ve zamana göre içeriğinin hazırlığı ve etkinliklerinin bu derslerle güncel tutulmasının sağlanması önemlidir. Mühendislik eğitimi, çevrelerine güven veren ve işletmelerin sahibi olacak şekilde oluşum sağlamanın esası üzerine kurulmalıdır. Bunun ötesinde motivasyon ve heyecan sahibi eğitim sağlanmalı, odaklanma yeteneği yüksek, iş bitirme becerisine sahip bir profil amaçlanmalıdır. Dünyanın dikte ettirdiği bu oluşum kriterleri, kimlik yerine kişilik seçiciliğini ortaya koyuyor. Dünyanın dijitalleşerek yeniden tasarlandığı bu devirde, meslekler ve mesleki eğitim yeniden tasarlanmaktadır. Üniversitelerin bu olanakları sağlamaları için, yenilik, fikir hakları, yetenek havuzu ve işbirliği merkezleri olarak sinerji ve büyümenin gelişmenin kaynağı olması gerekmektedir.
– Bazı mesleklerin yok olacağı, bazılarının dönüşeceği, yenilerinin ortaya çıkacağı konuşuluyor. Hatta doktorluk, hukuk gibi geleneksel mesleklerin bile risk altında olduğu belirtiliyor. Gelecek 10 yılda en çok talep edilen mesleklerin hangileri olacağı konusunda öngörüleriniz nelerdir?
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 yılı raporunda makineler ve robotların 75 milyon işin yok olmasına sebep olacağı, buna mukabil 133 milyon yeni iş bölümünün ortaya çıkmasından bahsediliyor. 2025 yılında ise bugün insanlar tarafından yapılan işlerin yüzde 71’i otomasyon sonucu makineler tarafından yapılacağına değiniliyor.
İş yapış stilleri, çalışma kuralları, kişisel yeterlilik ve yeteneklerin tasnifi gibi konularda yeni bir formata gereksinim duyulacağı açık. Dünyanın her yanında yapılan sosyolojik araştırmalarda Z Kuşağı olarak tarif edilen ve tamamıyla kendine özgü değerlerle büyümüş yeni bir jenerasyonun potansiyel etkilerinden de söz ediliyor. Geleceğin kapıya dayandığı, hatta belki de geldiği bir dönemde, eğer yeterli ve gerekli önlemler alınmazsa geleneksel üniversite süreçlerimizin yetersiz kalabileceği endişesini taşıyoruz. Kısaca üniversitelerimizin, yeni bir öğrenci popülâsyonunu, yeni mesleklerde ve yeni istihdam formlarında çalışacak biçimde yetiştireceği yeni bakış açılarıyla şekillendirilmiş akademik düzenlemelere ihtiyaç var.
2016 yılında Oxford Üniversitesi’nin önümüzdeki 25 yıl içinde mesleklerin değişeceği, yüzde 47’sinin varlığını yitireceği öngörüsü dijital dönüşüm/endüstri 4,0 kaynaklıdır. Nitekim 2 yıl sonra Dünya Ekonomik Forumu; mesleklerdeki değişimin 5 yıl içinde gerçekleşeceği ve yüzde 57’nin robotlar/makineler tarafından yapılır hale gelmesi, dijital dönüşümle birlikte sektörde yapay zekânın kazandırdığı objektif karar verme ve neredeyse hatasız süreçler tasarlanabilmesi düşüncesi bulunmaktadır. Nitekim Ekonomist dergisi tarafından yayınlanan raporda, günümüzde asla ölmeyecek meslekler olarak görülen muhasebe, doktorluk, hukuk, öğretmenlik, bürokrat ve finansal uzmanlığın bile kaybolabilecek meslekler arasında yer alabileceği ifade edilmiştir.
Benzer şekilde bir başka raporda; yapay zekânın ulaşım, üretim, paketleme ve teslim, müşteri hizmetleri, finans, sağlık ve tarımı baskın bir biçimde etkileyeceği ifade edilmiştir. Kısa süre içinde bu görüşü doğrular nitelikte kanserde, kemik kırıklarında, Alzheimer, tansiyon ve diyabet gibi hastalıklarda en kritik meslek grubu olan doktorlardan daha başarılı tespitler yapabilen yapay zekâ uygulamaları geliştirilmiştir.
MR görüntülerini, tahlil sonuçlarını inceleyerek insandan daha başarılı sonuçlar üreten yapay zekâ; insanın hayalini kurduğu türde bir yapay zekâ değildir. Veriden; gözetimli, yarı-gözetimli, gözetimsiz ve pekiştirmeli şekilde öğrenebilen bu yapay zekâ turu “yapay zayıf zekâdır”. Yani insanın veri toplama sürecinde, veriyi organize etme sürecindeki hatalar ve oluşan çıktıların topluma yansımasında ortaya çıkabilecek yanlışlıklar yapay zekânın ayırma / ön yargıya sahip olmasına neden olabilecek güçtedir.
Önümüzdeki 10 yılda en çok talep edilecek meslekler?
-Veri analistleri,
-Tıbbı teknisyenler, fiziksel terapistler,
-Satış ve pazarlama uzmanları,
-İşletme analistleri,
-Yazılım ve bilgisayar geliştiricileri,
-Veterinerler,
-Ürün tasarımcıları,
-Eğitmenler,
-Muhasebeciler.
Sayın Bülent Şen, LONCA BUSINESS NETWORK Medya Platformu olarak paylaştığınız bu değerli bilgiler için tekrar teşekkür ederiz. Teknolojinin getirdiği büyük değişimler, geleceğin mesleklerini, enerji sektöründeki yansımaları sizden dinlemek son derece değerliydi. Eğitimden iş değişimine kadar her alanda proaktif adımların atılması ve sürekli öğrenmenin ve uyum sağlamanın önemi bir kez daha vurgulandı.
Bende, bu keyifli sohbette önemli konuları gündeme getirme fırsatı sunduğu için LONCA Business Network Medya Platformu’na teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
SİVİL TOPLUM KURULUŞU
5 gün önceRÖPORTAJ
9 gün önceGENEL
14 Mayıs 2025RÖPORTAJ
14 Mayıs 2025RÖPORTAJ
14 Mayıs 2025RÖPORTAJ
14 Mayıs 2025SİVİL TOPLUM KURULUŞU
14 Mayıs 2025