DOLAR 42,7076 0.02%
EURO 50,1871 0.04%
ALTIN 5.960,821,00
BITCOIN 38363920,25%
İstanbul

PARÇALI AZ BULUTLU

Eşref Küçükateş

Eşref Küçükateş

14 Aralık 2025 Pazar

    Hz. Peygamber S.A.V’in Ticaret Ahlakının Esasları

    Hz. Peygamber S.A.V’in Ticaret Ahlakının Esasları
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Peygamberler, görevlerinin ağırlığına rağmen hizmetleri karşılığında en ufak bir ücret talep etmemişlerdir. Bu durum, dinden geçinmenin değil, dini hayatın her alanına taşımanın önemini gösteren temel bir rehberliktir.

    TİCARET VE PEYGAMBERLİK: DİNDEN GEÇİNMEMEK

    Peygamberler silsilesinin asla hizmetlerine karşılık bir ücret istemediği ilkesidir: “Onlar dinden konuştular, ama dinden geçinmediler.”

    PEYGAMBERLERIN GEÇİM KAYNAĞI: EL EMEĞİ VE İSTİĞNA

    Tüm peygamberler, bakmakla yükümlü oldukları aileleri olmasına rağmen, geçimlerini kendi emekleriyle sağlamıştır.

    Peygamberlerin Meslekleri: Hz. Âdem’in çiftçi, Hz. Nuh’un marangoz, Hz. İdris’in terzi, Hz. Dâvut’un demirci olduğu örnekleri verilerek, tüm peygamberlerin kendi ellerinin emeği ile geçindi.

    İstiğna (Gönül Zenginliği): Başkasından bir şey istememek, el açmamak bir Müslümanın en önemli vasfıdır. Hz. Peygamber (s.a.v), sahabelerine, “Başkalarının elinde olana göz dikme ki insanlar seni sevsin” tavsiyesinde bulunmuştur.

    En Hayırlı Kazanç: Hz. Peygamber (s.a.v), en helal ve temiz kazancın, “kişinin elinin emeğiyle makbul ve meşru alım satım yaparak elde ettiği kazanç” olduğunu beyan etmiştir.

    TİCARETİN FAZİLETİ VE CİHADLA KIYASLANMASI

    Ticaretin doğru ahlakla yapılması, en yüksek manevi derecelerle ilişkilendirilmiştir.

    Cihad Hükmü: Kendin ve ailen için helal yoldan çalışmak, “Allah yolunda cihat gibidir” hadisiyle müjdelenmiştir.

    Ahİret Derecesi: “Emin (güvenilir) ve doğru sözlü tüccar, ahiret gününde nebilerle, sıddıklarla ve şehitlerle beraberdir.”

    Çalışmaya Teşvik Etmiştir: Başkasına el açmaktan (minnet altında kalıp zillete maruz kalmaktan) sa, sırtında odun getirip satmanın daha hayırlı olduğu vurgulanmıştır. Hz. Peygamber (S.A.V.), evinde hiçbir şeyi olmayan bir sahabiye dahi eşyalarını sattırarak elde ettiği parayla keser almasını ve odun satıp rızkını kazanmasını sağlamıştır.

    HZ. PEYGAMBERİN TİCARİ HAYATINDAN AHLAK ÖRNEKLERİ

    Hz. Muhammed’in (S.A.V.) nübüvvet öncesi hayatı “Yetim, Çoban ve Tüccar” olarak özetlenir. Bu dönemde ortaya koyduğu ahlak, ticari hayatın temel prensiplerini oluşturmuştur.

    Borç Ahlakı ve Sözünde Durma: Abdullah İbn Ebî Hamsâ’dan aldığı borcu ödemek için kararlaştırılan yerde, alacaklısını üç gün boyunca beklemiş ve borcunu dördüncü gün ödemiştir.

    Mazlumdan Yana Olma: Henüz 20 yaşındayken, Mekke’ye gelen yabancı bir tüccarın gasp edilen mallarını geri almak için kurulan Hılfu’l-Fudûl (Erdemliler Birliği) içinde yer almıştır. Prensip: “Kim olursa olsun mazlumdan yana, kim olursa olsun zalime karşı.”

    Yeminden Kaçınma: Hz. Hatice’nin kervanını yönetirken Busra pazarında, bir Yahudi tüccar malları satmayacağına dair putlar üzerine yemin etmesini isteyince kızmış ve bu yemini reddetmiştir.

    Ortaklıkta Dürüstlük: Ticari sefer sırasında kervan hesapları ile kendi özel hesabını ayırırken, küçük bir karışıklık şüphesi üzerine bütün parasını kervanın parasına dahil etmiştir.

    Kolaylık Sağlama: Mekke döneminden ortağı olan es-Sâib İbn Ebî’s-Sâib, Hz. Peygamber’i anlatırken: “Ben onun kadar kolay ticaret yapan kimseyi görmedim, hiç tartışmaz, ve birisi onunla ticaret yaptığı zaman yaptığına pişman olmazdı.” demiştir.

    MEDİNE DÖNEMİ VE ZÜHD HAYATI

    Hz. Peygamber (S.A.V.), nübüvvetin getirdiği yoğunluk nedeniyle Medine’de aktif ticareti bırakmış, geçimini ganimet gelirlerinin beşte biri ve hediyelerle sağlamıştır. Ancak bu durum dahi O’nun zühd (dünyaya rağbet etmeme) hayatını değiştirmemiştir.

    Sadaka Haramı: Ehlibeyte zekât ve sadakanın haram olduğu konusundaki hassasiyeti (Hz. Hasan’ın ağzından hurmayı çıkarması) aktarılmıştır.

    Basit Yaşam: Hz. Aişe’nin (r.a.) rivayetiyle: “İki ayda üç hilâl görürdük de, evimizde yemek için ateş yanmazdı.”

    Dünya ve Ahiret Dengesi: Hz. Ömer’in, Kisralar ve Kayserler rahat içindeyken Hz. Peygamber’in hasır izleriyle uyanmasına şaşırması üzerine verdiği cevap: “İstemez misin dünya onların olsun, ahiret ise bizim olsun?” demiştir. O, ticari kabiliyeti olmasına rağmen, görev ve misyonunun selameti adına bu zühdü tercih etmiştir.

    LONCA Değerlendirmesi

    Bu bilgiler, Hz. Peygamber’in sadece bir dini lider değil, aynı zamanda ticareti çok iyi bilen, ancak misyonu gereği kazancını en aza indiren ve bu süreçte bile tüm insanlığa geçerli olacak ticari ahlak kurallarını uygulamalarıyla tesis eden bir rehber olduğunu göstermektedir. O’nun ticari ahlakı, hukuki bir zorunluluktan öte, vicdani ve manevi bir sorumluluk temeline dayanır.