“Vergi ile alakalı merak ettikleriniz” biz sorduk Vergi Dairesi Müdürü Tuğrul GELEGİN cevapladı!
Esnaf Bülteni Dergisi’nin okurlarının isteği üzerine www.esnafbulteni.com ‘da ve 11 Yıldır Basılı ve 2021 Aralık ayından itibaren Dijital (E-DERGİ) olarak hem TURKCELL DERGİLİK hem de www.dijitalbasin.com da yayımlanan Esnaf Bülteni Dergisi ’n de “VERGİ İLE ALAKALI MERAK ETTİKLERİNİZİ” Vergi Dairesi Müdürü Tuğrul GELEGİN ile konuşup sizlere aktaracağız.
ZAMAN AŞIMI İLE VERGİ BORÇLARI ORTADAN KALKIYOR MU?
Bu söyleşimizde Tuğrul GELEGİN ‘e çok bilinmeyen bir konu olan tahsil zamanaşımının ne olduğunu, gerçekten zamanaşımı ile vergi borçlarının ortadan kalkıp kalkmadığını, sizler için sorduk. Sizler için cevap aldık.
Geçen haftaki söyleşimizde, ödeme emrinin ne anlam ifade ettiğini, önemini ve kendisine vergi borçlarının ödenmesi gerektiğini bildiren ödeme emri tebliğ edilenlerin, 15 gün içerisinde söz konusu vergi borcunu ödememeleri ya da aynı süre içinde mal bildiriminde bulunmamaları halinde, söz konusu borç için tahsil ile görevli tahsil dairesince çıkarılacak bir haciz varakasına istinaden, borçlunun borca yetecek kadar olmak kaydı ile tüm malları için haciz yapılacağını genel olarak ifade etmiştik.
Haciz yapma yetkisi, amme alacakları için tahsil dairelerine verilen bir yetkidir. Tahsil daireleri bu işlemleri yapmak için bir icra mahkemesi kararına ihtiyaç duymadan bu işlemleri yaparlar. Günümüzde bu işlemler, hızlı bir şekilde elektronik ortam kullanılarak yapılmaktadır. Borçlunun tüm mal varlığı, elektronik ortamda araştırılarak borca yetecek kısmına haciz konulmak sureti ile tahsil dairesi görevini yerine getirmektedir. Bu aşamadan sonra, vergi borcunun tahsili amacı ile haciz konulan ve borçluya ait olan menkul ve gayrimenkul varlıklar, kanunda tanımı yapılan süre içerisinde, tahsil dairesince hızlı bir şekilde satışa çıkarılıp satılmaktadır. Satış sonucunda elde edilen satış bedeli, borçlunun adı geçen vergi borcuna mahsup edilmektedir.
Kanun gereği haczedilen menkul mallar, haciz konulmasının üçüncü gününden itibaren üç ay içinde satışa çıkarılmalıdır. Gayrimenkul mallar ise hızlı bir şekilde satışa çıkarılması gerekir. Bu hacizler ilgili mallar üzerinde uzun süre bekletilmez, aksi takdirde yargı yolu ile menkul ve gayrimenkul mallarınız üzerindeki hacizlerin kaldırılabilmesi mümkün hale gelebilecektir.
Öte yandan, tahsil daireleri için tahsil zamanaşımı süresi denilen bir süre de vardır. Bu süre beş yıldır. Tahsil zamanaşımı denilen süreyi kesen ve kanunda sayılan geçerli sebepler olmaması halinde, haciz işlemini takip eden takvim yılı başından itibaren, beş takvim yılı içerisinde vergi borcu tahsil dairesince tahsil edilemez ise artık tahsil dairesinin o borç için bir tahsil yetkisi kalmamaktadır.
Zaman zaman tahsil zamanaşımının kesilmesine yönelik yapılan, çok küçük tahsilatlar ile aynı borç için aynı menkul ya da gayrimenkul mala her yıl haciz konulması gibi uygulamalar da yapılmaktadır. Ancak sembolik ödemeler ile aynı borç için aynı menkul ya da gayrimenkul mala, birincisinden sonra her yıl konulan hacizlerin, tahsil zamanaşımını kesen bir neden olamayacağı yargı erki tarafından birçok kez vurgulanmıştır.
Borçlu mükelleflerin tahsil zaman aşımı ile vergi borcundan kurtulabilmeleri için, tahsil zamanaşımı varlığı iddiasında bulunmaları ve bu durumun tahsil dairesince ya da yargı tarafından kabul edilmesi gerekmektedir. Tahsil zaman aşımı iddiasında bulunabilmek öyle her aşamada da ortaya konulabilecek bir iddia değildir. Vergi borçlarının, borçlusundan nasıl tahsil edileceğini düzenleyen kanunda, borcun tahsil zamanaşımına uğradığı iddiasının yalnızca ödeme emri tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde bulunulabileceği, bunun dışında yapılacak iddiaların geçersiz olduğu düzenlenmiştir. Vergi kanunlarına göre durum böyledir.
Ancak bu 15 günlük süre geçirilse bile başka çözüm yolları da yok değildir. Borcum zamanaşımına uğradı iddiasında bulunmak için tek fırsat olan ödeme emri iken, ödeme emrinden sonra ödeme emrine dayanılarak tesis edilen diğer işlemlerin yargıya intikal ettirilmesi halinde, yargılama esnasında, itiraz edilen işlemin dayanağı ödeme emri olduğundan, olayın öncesine sirayet edecek bir değerlendirme ile zaman aşımı iddiası da yargı erki tarafından dikkate alınarak dinlenebilmektedir. Bunun nedeni, yargı erkinin kendisine intikal eden itiraz konularını, o konunun tabii olduğu hukuk dalı yanında Anayasa hukuku, Uluslararası Hukuk, İnsan hakları Hukuku, İdari Yargılama Hukuku, Borçlar Hukuku, Medeni Hukuk, İçtihat, Doktrin gibi başka ilgili birçok hukuk kaynaklarını da dikkate alarak inceleyip, karar vermektedirler. Mahkemece yapılacak değerlendirme sonucunda, eğer gerçekten zaman aşımına uğrayan bir borç varsa, yargı yolu ile bu durumun ortaya konulması sonucunda söz konusu borç ortadan kalkabilmektedir.
Yeni soru ve yorumlarınızı bekleriz….
RÖPORTAJ
16 saat önceRÖPORTAJ
7 gün önceRÖPORTAJ
29 gün önceSİVİL TOPLUM KURULUŞU
02 Kasım 2024ŞİRKET HABERLERİ
02 Kasım 2024GENEL
02 Kasım 2024GENEL
02 Kasım 2024