Ticaret müşteriler için var. Müşteri hala baş tacı mı bunu zaman zaman düşünmekteyim. Geçen günlerde alışveriş yapmak için girdiğim dükkan sahibi “hoş geldiniz” deyince epeyce şaşırdım. Alışverişim bitince “iyi günler, teşekkür ederiz“ dedi. İyice şaşırdım.
Bu ifadeleri neredeyse unuttuğumu fark ettim. O dükkana birkaç kez mecburen girmiştim. Önceki alışverişlerinde böyle karşılama ve uğurlama olmamıştı. Personel değişmiş, fark buymuş. Kötüye de alışılıyor ama iyi gelince, kötü fark ediliyor.
Yaptığım her alışverişte karşılık gelmese de, “günaydın”, “iyi günler” ve “teşekkür ederim” ifadelerini mutlaka kullanan, bindiğim otobüsün şoförüne bizi sağlıklı ulaştırdığı için teşekkür eden biri olarak durum beni umutlandırdı.
“Bu kadar mı umutsuzdu durum?” diyeceksiniz. Haklısınız. Ne yazık ki giderek nezaketten uzaklaşan toplumumuzda durum umutsuz değil ama vahim. Hem klasik çarşılarda hem de AVM lerde karşılaştığım bir durum. Üstelik maliyetlerin yüksek, rekabetin keskin, müşterilerin dikkatli olduğu bir dönemde.
MÜŞTERİLERİNİZE TEŞEKKÜR EDER MİSİNİZ?
Müşteri karşılamak ve uğurlamak satışın yarısıdır diye düşünürüm. Müşteri ürün almayacaksa bile iyi karşılanması ve uğurlanması, giderken güler yüzle teşekkür edilmesi ihtiyacı olduğunda işyerinizi hatırlamasını sağlar. Beyni ve ayakları sizi hatırlar, ayakları size doğru getirir.
İyi karşılama ve uğurlama olmadığında beyin bu kez negatif hatırlar, ayaklar gitmek istemez. Sizden uzaklaştırır. Bizler hafızamızın beyinde olduğunu düşünürüz ama ellerimizin, gözümüzün, ayaklarımızın, burnumuzun her organımızın, hücremizin bir hafızası olduğu bilinir. Her biri hafızalarını beyinde birleştirir. İnsanlar negatif davranışları hatırlamaya daha meyillidir. Bu sebeple daima müşteride iyi iz bırakabilmek önem taşır. Aslında bunu biliriz ama bilmek ve uygulamak farklıdır.
KARŞILAMA VE UĞURLAMA MÜŞTERİNİN HAFIZASINDA OLUMLU KALABİLMELİ.
Diyeceksiniz ki bazı müşteriler de bizim yüzümüze bakmıyor. Nereye girdiğinin farkında değil. Evet olmayabilirler. Bizim işimiz nezaketlice nerede olduğunu fark ettirmek, kendimizi fark ettirmek. Kızmak veya müşteriyle sesli veya sessizce kavga etmek değil. Daima sakin ve yapıcı olmak.
Müşteri karşılama ve uğurlamalarda bir önemli noktalardan biri ticarethane sahibi ve çalışanlarının kılık kıyafeti. Herkes tek tip giyinse de önemli olan temizlik ve kişisel bakım.
Müşterinin ruhu uyanmamış olabilir ama ticarethane sahibinin ve çalışanlarının aklı ve ruhu müşteriden önce uyanmak zorunda. Yataktan kalktığı haliyle gelmiş gibi olmamalı.
Esnaflar, ticarethane sahipleri ürün ve hizmetleriyle olduğu kadar, müşteri ilişkileriyle, abartmadan fark yaratabilirler. Sadece bireysel değil, sektörel olarak da teşekkür önemlidir.
Ticarethane sahipleri ve müşteriler bir bütünüz, gelin hep birlikte kazan- kazan olsun. Birbirimizi motive edici davranalım. Dünya yeterince karışık ve huzursuz. Hiç olmazsa günlük yaşam alanlarımızda huzurumuzu artıracak nezaketli bir iletişim içinde olalım ne dersiniz?
Sözün özü; Karşıla-ma ve uğurlma yerine “karşılama ve uğurlama” herkese kazandırır.
Öğr. Gör. Tümay MERCAN
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü/ Yönetim Danışmanı
tumaymercan@hotmail.com Twitter:Tümay Mercan@Tumaymercan / Facebook:Tümay Mercan
RÖPORTAJ
1 gün önceSİVİL TOPLUM KURULUŞU
29 gün önceŞİRKET HABERLERİ
06 Ekim 2024GENEL
06 Ekim 2024GENEL
06 Ekim 2024ŞİRKET HABERLERİ
06 Ekim 2024RÖPORTAJ
06 Ekim 2024