“Ortadoğu’da yükselen tansiyon ve olası bir savaş Türkiye’nin dış ticareti için önemli sonuçlar doğurur. Çünkü bu gerginlik bölgesel güvenliği olduğu kadar, ticaret yollarını ve ekonomik ilişkileri de derinden etkileme riski barındırıyor. Türkiye, bu tablonun tam ortasında yer alıyor. Hem risklerle hem de fırsatlarla karşı karşıyayız. Olası bir sıcak çatışma İran üzerinden geçen karayolu taşımacılığında, Orta Asya ve Güney Asya’ya yapılan sevkiyatlarda gecikmelere ve maliyet artışlarına neden olabilir. Aynı şekilde, Hürmüz Boğazı ve Doğu Akdeniz’deki denizyolu taşımacılığı için riskler ortaya çıkabilir. Gerilimin yükselmesiyle birlikte petrol ve doğalgaz fiyatları artmaya başladı. Enerji, Türkiye gibi üretiminin önemli kısmını ithal kaynaklarla sürdüren ülkeler için sadece bir girdi değil, rekabet gücünü belirleyen temel unsurlar arasında yer alıyor. Enerji fiyatları yükseldikçe, maliyet bazlı fiyatlandırma yapan KOBİ’lerimizin nefesi kesiliyor. Hiçbir savaşı desteklemek elbette mümkün değil. Ancak olası bir çatışmanın ülkemiz için bazı fırsatlar yaratacağını da eklemekte fayda var. Ülkemiz; üretim kabiliyeti, coğrafi avantajı ve diplomatik dengeleri gözetme başarısıyla, bu tür krizlerde alternatif tedarikçi ve geçiş ülkesi olarak da öne çıkabiliyor. İran’a yönelik yaptırımların artması halinde bazı üretim ve ihracat siparişleri Türkiye’ye kayabilir. Körfez ülkeleri, güvenli tedarikçi arayışında Türkiye’yi daha güçlü bir opsiyon olarak görebilir. Bu fırsatların değerlendirilebilmesi için hazırlıklı olmamız, hızlı refleks göstermemiz, lojistik ve finansal altyapıyı güçlendirmemiz gerekiyor.”
GAYRİMENKUL - OTOMOBİL
6 gün önceEKONOMİ
7 gün önceSİVİL TOPLUM KURULUŞU
9 gün önceYAZARLARIMIZIN KALEMİNDEN
11 gün önceRÖPORTAJ
11 gün önceSİVİL TOPLUM KURULUŞU
12 gün önceGAYRİMENKUL - OTOMOBİL
13 gün önce