Heyecanlı olmak kötü bir şey olmasa gerek. İnsanlar doğduğu günden Dünya’yı terk edene kadar yaşamasında çok şeylerle karşılaşırlar. Bazen neşelenir heyecanlanır, bazen de üzülür. Üzüntüsünü çoğu zaman duyurmak istemezse de neşesini ilan etmekten kaçınmaz.
İmtihana girer heyecanlanır, düğünü olur hem heyecanlanır, hem sevinir, neşelenir, çocuğu olur neşelenir, sevinir, hastalığına üzülür. Çalıştığı yerde başarılı olur terfi eder sevinir, bunu arkadaşlarıyla paylaşır, kaybeder üzülür velhasıl, sevinir, heyecanlanır, üzülür ve hayat böyle devam eder gider. Birde bakmış ki genellikle yaşları orta yaş, yaşlılık yaşı derken beklemediği veya istemediği zaman da yeter Dünya’da kalmak deyivermiştir.
Belki dünya nimetlerine çok bağlanmak, hiç ölmeyecek gibi hareket sonucunda ölümün yaklaşması çok üzüntü verebilir. Amma velakin dünyadaki yerin kira müddetinin dolacağını düşünerek kirasız bir yere gideceğine inanarak yaşaması, oradaki nimetlerin dünyadakinden daha iyi ve güzel olduğunu düşünüp kavuşma heyecanı ile imtihana çok güzel hazırlanır, hayatını ona göre hazırlarsa, üzüntü yok olur, sevinç heyecanla birleşirse daima mutlu olmamak mümkün değildir.
Neden mutluluğu terk edip dostları üzeriz !. gelip geçici küçük küçük makamlar için katakullilikler çevirmeye kalkışır. Yıllarca dost görülüp arkasından kuyular kazılır? Bunlar hep kendisini akıllı sanır. Heyecanın, sevincin, neşenin doğru yolda olması, oradan gelmesi ebedi hayatında yolunu en güzel şekilde tanzim etmiş olmaz mı!
Hep sevinmek herhalde kimin tarafından nasıl yaratıldığını unutmamaktan geçmektedir.
Şair ne demişti;
Dostum diyenleri dost bilirsin ihaneti olmadıkça.
Yaradan’a kulluk ederim
Vücudum yok olmadıça
Yaşamak çok güzel
Dostluğu dostça kabul eden oldukça
M. Zeki Sayın
RÖPORTAJ
4 gün önceSİVİL TOPLUM KURULUŞU
08 Ekim 2024ŞİRKET HABERLERİ
08 Ekim 2024GENEL
08 Ekim 2024GENEL
08 Ekim 2024ŞİRKET HABERLERİ
08 Ekim 2024RÖPORTAJ
08 Ekim 2024