Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Yarın yine deprem olacakmış gibi hareket edelim. Yeter ki, toplumsal sorumluluk bilinciyle depremle dost, coğrafyasıyla dost bir Türkiye’yi hızla inşa edelim” dedi.
“Deprem kuşağında bir ülke olmanın bize verdiği önemli bir uyarı var” diyen Başkan Avdagiç, şöyle devam etti: “O da sanayi ve ticaretin belli merkez-lerde sıkışmaması gerektiğidir. Depremin, Türkiye’nin kalkın-ma ve sanayileşme stratejisinde bir ‘desantralizasyon’a yol açmasını diliyorum.”
İş dünyasını, deprem bölgesine yardımı aralıksız sürdürmeye çağıran Avdagiç, “İTO olarak bölgeye 100’ü aşkın TIR, 8 uçak yardım gönderdik. İTO’nun üyeleriyle birlikte bölgeye yaptığı yardım miktarı 220 milyon liraya ulaştı” diye konuştu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın mart ayı olağan Meclis Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada; Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından depremzedelerin korkularının giderilmesi suretiyle bölgede üretimin canlandırılmasının ve bölgenin yeniden inşasının önemli olduğuna dikkat çekti. Avdagiç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yaşadıklarımızdan ders alalım, unutmamamız gerekenleri unutmayalım, yarın yine deprem olacakmış gibi hareket edelim. Yeter ki, toplumsal sorumluluk bilinciyle depremle dost, coğrafyasıyla dost bir Türkiye’yi hızla inşa edelim.”
TOPRAKLARIMIZ DEPREM RİSKİ ALTINDA
Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu vurgulayan Avdagiç, şu açıklamaları yaptı: “Coğrafyamızla dost yaşamayı öğrenmeliyiz. Boyutları farklı olsa da Anadolu ve Trakya coğrafyamızın büyük bölümü, yani ülke topraklarımızın tamamına yakını, yıkıcı deprem riski altındadır. O halde ne doğayı boş verecek, ne de doğayla kavga edecek halimiz var. Fethi Gemuhluoğlu’nun söylediği gibi ‘coğrafyayla dost olmak’ zorundayız.”
YENİDEN KURGULAMALIYIZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kahramanmaraş depremini milat kabul edip, bugünden tezi yok, deprem bölgesinden başlayarak ‘depreme hazır’ ve ‘depremle barışık bir Türkiye’yi’ yeniden inşa etmek zorundayız” sözüne atıfta bulunan Başkan Avdagiç, “Yine afetlere karşı en hazırlıklı, afetler sonrasında da en hızlı ve etkili tepki verebilen ülke olmalıyız. Bunun için de eğitimimizi, mevzuatımızı ve bürokratik yapımızı yeniden kurgulamamız gerekiyor. Kanuna rağmen fiili durum oluşmasına asla müsaade etmemeliyiz” diye konuştu.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
Depremle yaşamayı öğrenen ülkeler olduğunu belirten Avdagiç, “Depreme dayanıklı bir ülke inşa etmek için yeterli kabiliyet ve imkanlara sahibiz. Yuvalarımızı, işyerlerimizi, fabrikaları daha iyi inşa etmek için devlet, halk ve tüm ilgili kurumlar işbirliği içinde hareket etmeliyiz. Depreme dayanıksız yapı stokumuzun ivedi bir şekilde yenilenmesini sağlamalıyız. Yalnız yapılarımızın güçlenmesi, bizi depreme karşı daha güçlü kılacak. Ülkemizde depreme hazırlıklı olmadan, kalıcı ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamamız mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul’un deprem riskine de dikkati çeken İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Dönüşümün ve yeniden inşanın bir görev olduğu bilinciyle hareket edilmesi gerekir. Bu yüzden devletimizin bu kapsamdaki faaliyetleri vergilendirmesinde vergi gelirini, özel sektörümüzün de bu faaliyetlerden elde edeceği kazançta kârı öncelememesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
TİCARET BİR YERE SIKIŞMAMALI
İşyerlerin dönüşümüne de önem verilmesi gerektiğini belirten Başkan Avdagiç, şöyle konuştu: “Sanayi ve ticaretin belli merkezlerde sıkışmaması gerekiyor. Deprem bize bunu gösterdi. Görüyoruz ki, belirli bölgelerde yoğunlaşan sanayi ve ticaret, hem bölgeler arası kalkınmışlık ve refah seviyesini olumsuz etkiliyor hem de ekonomik ve sosyal riskleri artırıyor.”
DESANTRALİZASYONA YOL AÇMASINI DİLİYORUM
Deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkmasının yolunun bu kentlerde üretimin yeniden başlamasından geçtiğini belirten Şekib Avdagiç, depremin Türkiye’nin kalkınma ve sanayileşme stratejisinde bir ‘desantralizasyon’a yol açmasını dileyerek, şöyle devam etti: “Lojistiği bir sorun olarak ileri sürenler olabilir. O zaman Türkiye’nin son yıllarda karayolu ulaşımında aldığı büyük mesafenin bir benzerinin demiryolu ile yük taşımacılığında da alınması gerekiyor. Ülkenin hızlı demiryolu ağlarıyla örülmesi ve limanlara hızlı erişimin sağlanması lojistiği sorun olmaktan çıkaracaktır. Bu da üretimin ve sanayinin ülke geneline yayılmasına zemin hazırlayacaktır.”
İTO’DAN BÖLGEYE 220 MİLYON TL’LİK YARDIM
Avdagiç, toplantıda, depremlerin ardından Oda’nın gerçekleştirdiği çalışmaları anlattı. İTO’nun Deprem Koordinasyon Merkezi’nden bölgeye 103 TIR ve 8 uçakla yardımların gönderildiğinin altını çizen Avdagiç, İTO’nun üyeleri ve yardımseverlerle birlikte bölgeye şu ana kadar yaptığı yardım miktarının 220 milyon liraya ulaştığını söyledi.
UZUN BİR YOLUMUZ VAR
Depremin sonuçlarının en az bir sene boyunca bölge insanının hayatını etkileyeceğine dikkat çeken Avdagiç, “Deprem bölgesinin daha uzun süre yardıma ve özel desteklere ihtiyacı var. İş dünyası olarak yardımları, ihtiyaçlar sürdükçe devam ettirmek zorundayız. Normal hayata dönüş için daha uzun bir yolumuz olduğu ‘tartışma götürmez’ bir gerçek. Bizler de yardım çalışmalarımızı bu perspektifle şekillendiriyoruz. Rutin ihtiyaç yardımlarımızı düzenli olarak uzun süre devam ettirmemiz gerekiyor. İTO olarak, devletimizle ve TOBB ile koordinasyon halinde bu çalışmalarımızı yürütüyoruz” bilgisini verdi.
ORTA VADEDE NELER YAPACAĞIZ
Başkan Avdagiç, İTO’nun orta vadede yapacakları çalışmaya ilişkin ise şunları söyledi: “Bölge insanımızı kalıcı konutlarına yerleştirmek, onların yanında olmak için başlatılan çalışmada, İTO olarak yerimizi alıyoruz. Bunun nasıl olacağına dair yol haritasını, TOBB ve devletimizin ilgili birimleriyle çizmeye çalışıyoruz.”
Avdagiç, Kahramanmaraş Sağlık İl Müdürlüğü’nün ihtiyacı için özel konteynerler hazırlayıp gönderdiklerini, yine barınma konteynerleri sevkiyatının da devam ettiklerini kaydetti.
ACİL TEDARİKÇİ OLDUK
Acil tedarikçi gibi çalıştıklarını belirten İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “İstanbul’dan tedarik ettiğimiz yakmaya hazır odunları kamyonlara yükleyip yola çıkardık. Acil ihtiyaç bilgisi gelince anında bölgeye talep edilen kadar oksijen tüpü gönderdik. Çadırkentlerde buzdolabı olmadığı için ürünlerin uzun süre muhafazasını sağlayan ‘termo box’lar talep edildi. Onları gönderdik. Bir bölgeden ‘acil çadıra ihtiyaç var’ haberi gelince, biz oraya hemen çadır gönderdik. Nokta atışlı ve incelikli bir çalışma yürüttük” diye konuştu.
İTO MECLİS BAŞKANI DR. ERHAN ERKEN; “DEPREMZEDE İŞLETMELERİMİZİ KARZ-I HASEN’LE DESTEKLEYELİM“
İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, deprem sonrası yaraların hızlı bir şekilde sarılmaya çalışıldığını söyledi.
Oda’nın mart ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan Dr. Erken, bölgedeki ekonominin çarklarını bir an önce çevirmeye başlayacak desteklerin verilmesinin önemine işaret etti. Dr. Erken, şunları söyledi: “Destekler olmalı ki o bölgedeki insanlar bölgeyi terk etmesinler. İşleri güçleri bir şekilde devam etsin, kayıplarını olabildiğince hızlı bir şekilde telafi edebilsinler. Ekonomik ve sosyal anlamda bağlantılı oldukları kişiler de bu olaydan en az derecede etkilensinler. Dükkanları, işyerleri ve buna bağlı olarak iş imkanları zarar gören veya yok olan bölge insanlarımızın meselelerinin çözülmesi için özel dikkat sarf edilmesi gerekiyor.
Yeni bir hayatın inşa edilebilmesi için devlet kurumlarının yanı sıra ticaret odalarına, borsalara, özellikle iktisadi mahiyetteki dernek ve vakıflara da çok iş düşüyor.
Bu noktada birçok girişimin yapılmakta olduğunu izliyoruz ve bundan dolayı da mutlu oluyoruz. Bazı şehirlerimizde konteynerlerden çarşılar kuruluyor. Esnafımız için işyerleri tesis edilmeye çalışılıyor. Mesela İstanbul Ticaret Gazetemizde Elbistan’da kurulan konteyner çarşı ile ilgili bir haber vardı ki, bunların yenileri de hazırlanıyor. Bu arada bazı internet sitelerinde bölgedeki yerel üreticilerin ve bir kısım küçük işletmelerin listeleri yayınlanıyor. Bunlar çok güzel gayretler, teşvik edilmeli.”
GÜZEL BORÇ
Meclis Başkanı Dr. Erken, bölgedeki işletmelere finansal destek konusunda da şunları söyledi: “Makinaları ve teçhizatı zarar gören insanlarımızın kayıplarının giderilebilmesi için özellikle karz-ı hasen uygulamalarını kuvvetlendirmek şart. Karz-ı hasen’i biliyorsunuz güzel borç demek. Uzun vadeli, faizden ve farktan arındırılmış ve yapılan iyiliğin alıcının başına kakılmadığı bir borç türü.”
İstanbul’a yönelik deprem tehlikesinin gündeme getirilmesi konusundaki ölçüye de özel dikkat gerektiğini belirten Dr. Erken, “İstanbul, ülkenin kalbi. İstanbul üzerinde bu kadar korku ve panik uyandırmak da ne derece isabetli onu da ayrıca düşünmek gerekir. İstanbul’dan bir tür kaçış başladı. Böyle giderse şehrimize turistlerin gelişi bile menfi olarak etkilenebilir. Aman, söylemlerimize dikkat” dedi.
Depremzedelerin kültür ve eğitim alanındaki ihtiyaçlarının da sağlanması gerektiğini hatırlatan Dr. Erken, şöyle devam etti: “Özellikle de çocuk ve gençlerimizin kültürel hayatları ve eğitimleri üzerinde durmak da çok önemli. Bu konuda da gerek Kültür Bakanlığımızın gerekse de yayıncı derneklerimizin ve firmalarımızın ciddi gayretleri olmaya başladı. Gezici kütüphaneler, çeşitli kitap tedarik çalışmalarının varlığı bizleri mutlu ediyor. Bunların devam etmesi gerekiyor ki, buralara da ciddi bütçeler lazım… Her birimizin bu alanlara da duyarlı olmamızı hatırlatmak istiyorum.”
Afet ihtisas komitesi kurmalıyız
Ayhan Etyemez-Makina ve Ekipmanları Meslek Komitesi: Bölgede ticaret yapan birçok firma depremden etkilendi. Oradaki firmaların makina ve ekipmanlarını yeniden ikame etmesi için destek olmalıyız. Muhtemel İstanbul depremi konuşuluyor. Bu konuda Odamızda afet ihtisas komitesi kurulmasını öneriyoruz.
Küçük esnaf nefes almalı
Yavuz Altun-Perakende Ticaret Meslek Komitesi: ‘Zincir marketler pazar günleri kapalı olsun, küçük esnaf nefes alsın’ şeklinde bir önerimiz vardı. Bu öneri ile dalga geçen ekonomistler oldu. Halbuki bu, insani bir konu. 20 binden fazla küçük esnaf var. Onlara yardımcı olmak istiyoruz. Sosyal tarafı da var. Personelimiz haftasonu izin kullanamıyor. Personelimiz mutlu olsun istiyoruz.
Fahiş fiyat verenler cezalandırılmalı
Hakan Akdoğan-Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi: Ekonomik gerekçe olmadan yapılan kira artışları, toplumsal huzuru da etkiliyor. Adalet Bakanlığı’nın deprem ve salgın dönemlerinde mülkünü fahiş fiyata kiraya verenlere hapis cezası getirebileceği yönündeki açıklamasını destekliyoruz.
Uzun Çarşı’ya 76 prefabrik yapı
N. Özlem Ebru Koralı-Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi: Antakya’nın kalbinin attığı Uzun Çarşı kullanılmaz hale geldi. Biz Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği olarak Hatay Valiliği, Ticaret ve Sanayi Odası ile koordineli 76 prefabrik yapının yapımını üstlendik. Hedefimiz Ramazan Bayramı’na kadar teslim etmek.
İplikte gümrük sorunu çözülmeli
Gürbüz Turan-Tekstil Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi: Türkiye’de üretimi yapılmayan iplikleri yurt dışından getiriyoruz. Ancak bu ürünlerin Türkiye’ye girişinde yüksek gümrük vergisi uygulanıyor. Sektörümüzün ihracatına sekte vurmaması için gümrük vergileri yeniden gözden geçirilmeli.
Sektörel çalışma için teşekkür
Ercan Karakurt-Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi: Odamız sektörümüz için ‘Evden Eve Eşya Taşımacılık Sektörünün Yapısı, Sorunları, Çözüm Önerileri’ başlıklı bir yayın yaptı. Bu çalışma sektörümüzü daha ileriye taşıyacaktır. Destek verenlere teşekkür ederim.
İzolasyona önem verilmeli
Ramazan Kırca-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: Depremlerde yıkılan binalarda yapılan incelemelerde ciddi eksiklikler olduğunu gördük. Korozyon ve izolasyon yetersizliği, kalitesiz işçilik ve malzeme, yetersiz yatılım gibi birçok eksiklik. İzolasyon olmazsa demiri, betonu koruyamazsınız. Bu konuda diğer komitelerle de bir araya gelerek bir çalışma hazırlıyoruz.
Meclisimizde kadın sayısı artmalı
Dr. Kayıhan Özdemir Turan-Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Gelecek dönemde meclisimizde kadın sayısının artmasını temenni ediyorum.
Dükkanlar için fuar çadırları kurabiliriz
Hikmet Tanrıverdi-Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meslek Komitesi: Deprem bölgesindeki esnaflar için fuarlarda kurduğumuz büyük çadırlar kullanılabilir. Oradaki küçük esnafın bu tür çadırlarda ticaret yapmasını sağlayabiliriz.
Üreticiler istişare talep ediyor
Ertuğrul Yılmaz-İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi: Deprem sonrası inşaat malzemelerine ihtiyaç daha çok artacak. Diğer bölgelerde ihtiyaç var. Sektörümüzdeki üretici firmalar, TOKİ ile istişarede bulunmak istiyor.
Yenilenebilir enerji eğitimi verilsin
Bülent Şen-Enerji Meslek Komitesi: İstanbul’da 116 şirkete şarj istasyonu lisansı verildi. İTO herkese örnek olmak adına yaptığı yeni binalara, belki eski binalara da olabilecek ise şarj istasyonu kurabilir. Teknik liselerdeki öğrenciler de yenilenebilir enerji konusunda eğitilmeli.
Depremzedeye ÖTV muafiyeti verilmeli
Hayrettin Ertemel-Motorlu Taşıt Satış ve Servisi Meslek Komitesi: Depremzede vatandaşlarımızın ağır hasarlı araçlarını lisanslı bertaraf merkezlerine bırakıp sıfır araç alabilmeleri için ÖTV muafiyetinden faydalanmaları sağlanmalı.
Adıyaman İTO’ya teşekkür ediyor
Ahmet Ural-Tekstil Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi: Depremden sonra milletimiz yardım seferberliği başlattı. İstanbul Ticaret Odası da hemen koordine olarak bölgeye yardımlarını gönderdi. Adıyamanlı hemşerilerimizin ve iş adamlarının İTO’ya teşekkürlerini iletmek istiyorum. Bölgeye olan destekler devam etmeli.
Tüm müteahhitler suçlanmasın
Ahmet Çelik-Toprak Ürünleri Meslek Komitesi: Tüm müteahhitler değil, suçlu kimse o suçlanmalı. Depremde, şartnameye uygun olmayan denetimsiz yapıların yıkıldığını gördük. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın raporuna göre, 2001 yılındaki düzenlemeden sonraki binaların yüzde 99.9’u depreme dayanmış.
Vatandaşa yardıma devam edeceğiz
Erdal Cesar-Basım-Yayın Meslek Komitesi: Sektörümüz 85 milyon vatandaş gibi ayni ve nakdi yardımlar yaptı. Yardımlara devam edeceğiz.
Bağkur’lu haklarını konuşmalıyız
Hacı Demir-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: EYT’de Bağkur’luların hakları yeniliyor. 9 bin günden emekli olup daha az maaş alıyorlar. Adaletsizlik giderilmeli. Fazla ödenen yıllar için kat sayı verilmeli.
Kentsel dönüşüm hızlanmalı
Metin Ağırman-Mimarlık ve Mühendislik Meslek Komitesi: İstanbul’da da bir deprem tehlikesi var. En önemli konu, zamanında yapılması gerekenleri yapmak. Rezerv alanlarının, toplanma alanlarının neresi olduğunu insanların bilmesi gerekiyor. İTO da bu konuda çalışma yapmalı. 2001’den önceki yapılar kontrol edilmeli. Kentsel dönüşümü hızla gerçekleştirmek gerekiyor. Sektörler bir araya gelerek ortak rapor hazırlamalı ve TBMM’ye göndermeli.
İlk günden bölgedeydik
Feyzullah Kahraman-Altyapı İnşaatı Meslek Komitesi: Sektör temsilcileri olarak ilk günden itibaren iş makinalarını Hatay’a göndermeye çalıştık. Karayolu ve deniz yoluyla 700 iş makinasını bölgeye gönderdik. Ayrıca TIR’lar vasıtasıyla da yardım malzemesi gönderdik. Bölgede büyük bir inşaat çalışması olacak. Ancak diğer şehirlerde de inşaat olduğu için ülkemizdeki beton ekipmanları ve iş makinası ekipmanlarının sayısı yeterli değil. Gerekirse yurt dışından ikinci el ekipman alınmalı.
Algı yaratmamak gerekiyor
Orhan Albayrak-Eğitim Meslek Komitesi: Deprem ile ilgili herkesin bir algısı var. Şunu unutmayın, Türkiye’nin 11 ilinde deprem oldu. Bugüne kadar art arda deprem olan başka bir ülke görmedik. Hiçbir şey görüldüğü kadar kolay değil. Sürekli eleştirmek ve algı operasyonları yapmak doğru değil. Giden yardımların çoğu yerine ulaştı. Eksiklikler tabii ki var. Ama biraz yapıcı olunmalı.
Afet demek lojistik demektir
Nagihan Soylu-Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi: Depremde komite olarak kriz masası kurduk. Afet demek, lojistik demektir. Komitemiz 30 senedir bu sektöre hizmet vermiş insanlardan oluşuyor. Ro-Ro gemisini ücretsiz gönderen şirket de komitemizin birinci yedek üyesi.
MÜGE BİBER / ŞEREF KILIÇLI / BARIŞ CABACI
RÖPORTAJ
3 gün önceSİVİL TOPLUM KURULUŞU
07 Ekim 2024ŞİRKET HABERLERİ
07 Ekim 2024GENEL
07 Ekim 2024GENEL
07 Ekim 2024ŞİRKET HABERLERİ
07 Ekim 2024RÖPORTAJ
07 Ekim 2024