DOLAR 34,2717 0.08%
EURO 37,6683 0.08%
ALTIN 2.913,12-0,27
BITCOIN 21834122,10%
İstanbul
21°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

125 okunma

Biraz da Dış Politika

ABONE OL
11/02/2023 17:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dış politikaya hangi gözle bakmak lazım o çok önemli: Meselelere Dünya gözüyle mi bakmak, bu gözle bakarkende, özellikle ülkemiz açısından halkın ruh kökünün dikkate alınması önem arzetmektedir. Kimlerle hangi meselelerin görüşmeleri yapılıyor. Karşı taraf çoğunlukla meselelere Dünya gözüyle mi bakıyor, yoksa o gözle baktığı imajı verirken taraf oldukları ile aynı felsefe de olduklarını belirtmekte lüzum görüyorlar mı!

Masa başında yapılan görüşelerde Devletimiz, yapılan anlaşmalarda daima sözlerini sonuna kadar tutup tatbik ederken, karşı grubun verdikleri sözü bir müddet sonra veya akabinde masa başkanınıda zor duruma düşürmekten çekinmeden verdikleri sözün olmadığını veya alınan karar doğrultusunda yerine getirmeyecklerini söyleyebilmektedirler.

Peki, bu durumda toplantı başkanının tavrı ne olmaktadır. O çok önemli! Ya hiç sesi çıkmamakta yada bazı sözlerle geçiştirmeleri uygun bulmaktadır. Oysa çıkıp ‘‘hayır verilen söz budur’’ demesi gerekirken bunu bidayette söylediğim gibi yapmamaktadır. Çünkü aynı inancın, aynı felsefenin uşaklarıdır onlar.

Geçen günlerde Dış İşleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu Nato Sekreterinin yaptığı toplantıdan ve o toplantıda verilen sözlerden bahsetti. Herşeyi gazetecilere teferruatı ile anlattı. Toplantının hemen akabinde Yunanistan sanki söz vermemiş gibi konuşarak, konuşmaları ve sözü inkar etti ve sekreteri de yalancı ilan etti. Peki Yunanistan’ın bu durumu karşısında hangi Avrupa Devletinin sesi çıktı!. Böyle durumlar defalarca oldu.

Türkiye Cumhuriyetinin verdiği sözü tutup diğerlerinin tutmadığını herkes bilmektedir. Kenan Evren’in ihtilal yaptığında Amerika Yunanistan’ın Nato’ya alınması ve Türkiye’nin buna imza vermesini, buna karşılıkta kendilerinin Kıbrıs meselesini halledecekleri sözü vermişler. İmzayı almışlar ama Kıbrıs meselesine bir daha hiç değinmemişlerdi. Kenan Evren’e bu durum sorulduğunda ‘‘maalesef sözlerini tutmadılar’’ demekle kalmıştır. Daha çok misaller vardır söylenecek.

İşte Azerbaycan ve Ermenistan harbi. Türkiye karşıtı olanlar hızlı bir şekilde ateş kesilmesi için harekete geçtiler. Harbi Azerbaycan çıkardı demeye başladılar. Otuz senedir işgal altında olan Azerbaycan topraklarından Ermenistan’ın çekilmesi için Birleşmiş Milletler dört defa karar aldı uygulama olmadı. Ne Rusya ne Fransa’nın sesi çıkmadı. Şimdi Azerbaycan topraklarını kurtarmaya çalışırken sesleri Ermenistan lehine çıkmaya başlamıştır.

Sayın Cumhur Başkanı R. Tayyip Erdoğan bu sözlerini tutmayanları, birazda dış politika söylevleri dışına taşarak yüzlerine söylediğinde hiçte hoşlarına gitmemektedir. Yüzleri kızarmamakta, dış politikada olur böyle şeyler deyip geçiştirmektedirler. Oysa mesele dış politika değil birlikte oldukları inanç, felsefe birliği yanında olmaktadır. Asırlardır böyle olmuştur, böyle olmaya da devam edecektir.

Türkiye Devleti kuvvetlendikçe her on senede bir ihtilal yaptırmışlar. Askerlerin kıyafetlerine kadar karışarak onlarla bu oyunları oynamışlardır. Nitekim, kendilerinin yanında olmadıklarını bildikleri Sayın Cumhur Başkanını da denemişler ve fakat halk desteği bunu kırmıştır. Bükemedikleri bileklere daima anormal yolları deneyerek bükmeye çalışmışlar ve bundan da hiç vazgeçmemişlerdir. İşte ABD Başkan adayının sözleri ‘‘R. T. Erdoğanı yıkacağım’’ sanki Türkiye Suudi Amerika!. Türkiye yedi kıtaya hükmetmiş koca bir imparatorluğun devamı varisidir ve mirası bir gün tek elde toplayacaktır. Bu böyle biline !!

M. Zeki SAYIN

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250
    300x250r